https://youtu.be/gEfW7EbmlDo
Gökyüzünde asılı bedenler,
Yeryüzünde hakim utançlığın masumiyeti,
Yenilmiş kalbin ağır yüklü adım sesleri,
Sarmış yeryüzünü peki her adım neden öldürmeye meyilli?
Aşk, yaşam değil miydi?
Peki neden kefen giymiş genç beden?
Neden aşkın masumiyet kırmızısı kan rengine bürünmüş?
Neden mutsuz hayaller?
Başındaki al yazma cenazelerin örtüsü,
Üstündeki beyaz kefen,
Peki karalara bürünmüş adamın yarası,
Nasıl açıklanırdıki? Küle bürünmüş adamın yarası nasıl dinerdi?
Ölüm şenlik miydi seven iki genç için?
Belki ayrıldı yollar,
Belki örtüldü kalplerin üstüne kara bedenler,
Yinede açıktı gözler, nefes alan boş ciğerler, ölmeye yüz tutmuş kalp yine ayaktaydı.
Sımsıcacık eller buz gibiydi, matem havasında oynandı çiftetelliler.
Bir gökyüzü siper etti gökyüzüne,
Bu maganda kurşunundan daha fazla can almıştı.
Bir ana bir baba ve tüm hayalleri hedef almıştı...