Galaksilerinlordu

En zoru kendini affede bilmektir. Ben kendimi affettim. Sende affedebilirsin.

Galaksilerinlordu

Burada bile terslikler beni bulur. 39 sayfa yazı yazdım kitaba. Içimden dedim ulan yazayım bugün iyi geçti gün diye. Bunu dedim ya illa bi terslik çıkacak. Yazdım tamı tamına 39 sayfa kaydettim yayınla dedim. Gel gör ki yayınlamamış üstüne eski yazıların bir kısmını tekrar gecirmiş. Hevesim kaçtı 39 sayfayı dahada yazmam. Hikayenin o 39 sayfasını atlayarak yazacam. 

Galaksilerinlordu

Neden günümüz neslinin kitaplarının konuları birbirine benziyor. Ve neden alt yaş sınırı okuyucularının gelişimini engelliyor. Neredeyse kitap isimleri ve kapak fotoğrafları bile benzerlik içinde. Birazda doğru şeyler okuyup yazsanız. Bu kadar ucuz numaraları yazmak bir başarı değil,  ucuz bir döngünün özentiliği...

damla1989

@Galaksilerinlordu  Yayınevlerinin okuyucu sayısına göre kitap bastığı şu dönemde bir yere geldiğini düşünenler de artıyor ne yazık ki. Herkesin belirli bir çıkarının olduğu bu döngüde birine bir şey anlatabilmekse imkansıza yakın. Öylesine dolmuş sayfalar kalıyor geriye, bir ad veya bir anlam veremediğimiz. Keşke bilmeselerdi, keşke... 
Reply

Galaksilerinlordu

@damla1989 kısa yoldan benzeri türevi şeyler yazarak bir yerlere gelmeyi umut eden zavallı yaratıklardır benim gözümde. Yazmak kolay olabilir ama edebiyat yada sanat adı altında yazmak kokay değildir. Ucuz numaraları ve kestirme yolları yemez. Keşke bu beş para etmezler özentilik nedir bilmeseler
Reply

damla1989

@Galaksilerinlordu  Okuyucu sayısı fazla olan bir kitap çıkadursun hemen binlerce türevi yazılıyor aynı insanlar tarafından okunan. Bir süre sonra atasözü gibi bir hal alıyor, anonimleşiyor ve herkesin diline düşüyor. Kurgunun nitelikleri ise tartışılır... Buna karşın hemen hepsi de raflarda bir yer buluyor kendine. 
            Kafamızda neden ile başlayan birçok soru türüyor bu döngü yüzünden, aklımız kabul etmediği için herhalde... 
Reply

Galaksilerinlordu

Göç edecekken atlasta ki kadar kısa olsaydı mesafeler. Vedalardan sayılsaydı her gidiş. Gidenin parçalanmış kalbinin derinliğinde yatan acıyı hissetseydi hoşcakal demeyenler kaburga kemiklerinde. Intihar eden bedenler için takılmalı karanfiller