Guel-i_Ruhsar

• bi-iznillah

Guel-i_Ruhsar

Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi.
          -Erdem Bayazıt-

Guel-i_Ruhsar

 
          
          Cahit Zarifoğlu’nun eşi Berat Hanım’a yazdığı bir mektup;
          
          Berat’e
          
          Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye.
          
          Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. 
          Filmler, resimler birer hayaldir.
          
          Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir.
          
          Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez.
          
          Acaba anlatabiliyor muyum?
          
          / Cahit
          
           
          
          Cahit Zarifoğlu eserleri