Kolay değildi öyle geçmişin içinden geçip bugünü yaşamak.
Hatırına bile getirmeden güle oynaya devam etmek hayata.
Ben yemin etmiştim geriye dönmemeye, unutup yarınıma acılarımı taşımadan mutlu olmaya.
İçtiğimiz bir bardak sıcak çayın hatrına kaldın zihnimin bir köşesinde,
Oysa ben senin İstanbul kadar büyük yüreğinde küçücük bir sokak köşesi kadar yer kaplamadım.
Bu yüzden gittim senden. Bu yüzdendi isyanım.
Minik bir çay bahçesiydi masalımızın ilk satırları, sonra o satırları büyük bir silgiyle silen o şaşalı kibirin.
Mutlumusun?
Hoş, artık mutlu olup olmaman ilgilendirmiyor beni,
sen alışkınsın yerle bir ettigin yüreklerle yuvarlanıp gitmeye...
Ben sadece Kapısına kadar gelmişken geçmişin, öylesine bir bakıp,
adına yazdığım şiirlerin, uğruna döktügüm gözyaşlarımın vebalini üzerine atmaya geldim.
Gidiyorum şimdi, bir daha kimbilir...
- JoinedAugust 22, 2015
Sign up to join the largest storytelling community
or