Gulbahcesi05

YENİ BÖLÜMDEN KESİT.
          	
          	Aklına gelen görüntüler ile daha çok daraldı Yüsra. Tadı da tuzu da kaçtı. "Zeynep." Dedi tedirgince. Yutkundu. "Ben Yakut Soydemir'i buldum." 
          	
          	Birden aralarına bir sessizlik çöktü. İkisi de kaldı öyle ama muhakak ki en çok şaşıran kişi konuşmanın yarısında bahçe kapısının önüne gelmiş olan ve Yüsra'nın söylediğini çok net bir şekilde duyan Gökhan'dı...
          	
          	Yakut Soydemir'i buldum. 
          	
          	Bir sabaha gitti aklı. Sokak çocuklarının topluca yattığı bir depoda uyumuştu gece. Ablası yanındaydı. Sarılmıştı ona sıkıca çünkü titriyordu sürekli ablasının bedeni. Üşüdüğünü düşünüp sıkı sıkı sarılarak uyumuştu. Sabah kalktığında kolları boştu. Depo da boştu. Sokaklar da artık boştu. Gitmişti çünkü Yakut Soydemir. Annesi babası gibi o da bırakmıştı Gökhan'ı. 
          	
          	Abla nerdesin? Diye sokak sokak gezen o çocuğu hatırladı.
          	
          	Yakut Soydemir'i buldum. 
          	
          	
          	~~~
          	
          	Bu bölümde ki Gökhan Yüsra sahnesi.... :'))))
          	
          	

AyferBoyar

ah minel aşk neden açılmıyor 
          
          

aceandluffyyy

Tesekkurler üzüldüm ama yaaa severek okuyordum ve sonunu cok merak ediyordumm 
Reply

Zeynepz033

@ sashaab1  Yazar hakkında fazlabilgisi  olmadan yazdığı bazı şeylerin insanları yanlış yapmaya yöneltebileceğini söyleyerek kaldırdı kitaplarını, ben bu kadar biliyorum Hemsaye nin yazarı Nur Şekerci'ye sorarsan o daha iyi anlatabilir belki sebebini, onlar yakındılar birbirlerine zannedersem..
Reply

aceandluffyyy

@zeynepz033 Neden kalkti kitaplar?? 
Reply

Gulbahcesi05

YENİ BÖLÜMDEN KESİT.
          
          Aklına gelen görüntüler ile daha çok daraldı Yüsra. Tadı da tuzu da kaçtı. "Zeynep." Dedi tedirgince. Yutkundu. "Ben Yakut Soydemir'i buldum." 
          
          Birden aralarına bir sessizlik çöktü. İkisi de kaldı öyle ama muhakak ki en çok şaşıran kişi konuşmanın yarısında bahçe kapısının önüne gelmiş olan ve Yüsra'nın söylediğini çok net bir şekilde duyan Gökhan'dı...
          
          Yakut Soydemir'i buldum. 
          
          Bir sabaha gitti aklı. Sokak çocuklarının topluca yattığı bir depoda uyumuştu gece. Ablası yanındaydı. Sarılmıştı ona sıkıca çünkü titriyordu sürekli ablasının bedeni. Üşüdüğünü düşünüp sıkı sıkı sarılarak uyumuştu. Sabah kalktığında kolları boştu. Depo da boştu. Sokaklar da artık boştu. Gitmişti çünkü Yakut Soydemir. Annesi babası gibi o da bırakmıştı Gökhan'ı. 
          
          Abla nerdesin? Diye sokak sokak gezen o çocuğu hatırladı.
          
          Yakut Soydemir'i buldum. 
          
          
          ~~~
          
          Bu bölümde ki Gökhan Yüsra sahnesi.... :'))))
          
          

Gulbahcesi05

YENİ BÖLÜMDEN KESİT.
          
          Küçük kırmızı dudakları hafiften büzüldü. Burnu da hapşıracakmış gibi kaşındı. Avucuyla burnunu kaşıyıp çekti hafifçe. Sonra küçük küçük adımlarla Ömer'e yaklaştı. Boyu kısa olduğundan, Ömer başını eğse de Zeynep görebilmişti yüzünü. Gözleri ellerindeydi. Gözleri. Mavi gözleri. O gözlere bakarken daha çok şaşırdı Zeynep. Hiç böyle göz görmemişti. Mavi göz mü olurdu hiç? Mavi gökyüzü olurdu. Mavi kazak olurdu. Mavi boyama kalemi olurdu. Sonra şirinler de mavi olurdu ama göz nasıl olurdu? 
          
          Gözlerini kırpıştıra kırpıştıra büyük bir şaşkınlıkla, 
          "Aa bavi gös." Diye mırıldandı ve  işaret parmağını Ömer'in mavi mavi gözlerine uzattı dokunmak için.
          Tabii eğer Ömer gözlerini kapatmasaydı. 
          
          "Yapma!" Diye elini tuttu onun Gökhan. Kış kışlar gibi elini salladı. "Hadi git sen." Dedi peşi sıra,  "Annenin yanına git merak etmiştir seni, hadi hadi." 
          
          Zeynep hâla önünde ki çocuğun yüzünü incelerken omzunu kaldırıp indirdi. "Benim annem yok ki." Keşke Ömer gözlerini açsaydı. Mavi gözlerini. Daha çok incelemek istiyordu. "Dadım val, sonlaa babam vaal ama annem yok."
          
          O an Zeynep çocuksu bir saflıkla söylediklerinin ne kadar ağır olduğunu bilmiyordu fakat önünde ki iki çocuk biliyordu. 8 yıllık hayatlarına sekizden çok daha fazla acılar sığdırdıkları için, büyümek zorunda kalan ruhları biliyordu. Belki de bu yüzden Ömer'in herkse sağır olan kulakları o küçük ve saf kızın sesini işitebildi. Belki de kalbi hissetti o küçük kızın acısını, ruhunda ki yarayı bu yüzdendi gözlerini açıp önünde ayakta dikilen, en fazla bacağı kadar boyu olan kıza bakması. 
          
          Gözgöze geldiler. Maviler, kahvelerle ilk defa denk düştü. Büyük bir deverin başlangıcı gibi. Bambaşka duygulara açılan ilk kapı gibi..  Maviler de derin bir hüzün hakimken, kahvelerde büyük bir merak vardı. 
          
          °°°
          
          İlk tanışma :')

Gulbahcesi05

@ hira_yolcugu  jdjdjdjnxjsjsjs sesli güldüm 
Reply

denizci_kiz

@Gulbahcesi05 Çok ağlayacağız
Reply

dengesizbirgenc

@Gulbahcesi05 AĞLARIM VALLAHİ AĞLARIM BAK
Reply

Gulbahcesi05

YENİ BÖLÜMDEN KESİT.
          
          Damarlarından akan koyu renkli kanını izliyordu gözleri. Durgundu. Bakışları da, ruhu da, kafasının içi de durgundu. O zehirli yılan da, o seste susmuştu. Almışlardı ondan istediklerini bu yüzdendi susuşları. 
          
          "Bir ünite daha alamam üzgünüm." 
          
          Konuşan hemşireye bakmadı bile. "Alalım bir tane daha. " Diye mırıldandı yalnızca kısık sesiyle.
          
          "Beyfendi, iki ünite aldık zaten sizden. Hasta yakınları da arıyor yeterli olacaktır. Yılda dört ünite kan verilmesi gerekiyor siz bir günde üç ünite vermeye çalışıyorsunuz. İkinci üniteyi dahi almamam gerekiyordu. Daha fazlasına izin veremem." Yağız'ın bir şey söylemesine izin vermeden damar yolunu çıkardı. "Kalkmayın hemen. Arkadaşınız tatlı getirecek onu da tüketin öyle kalkın. Biri olsun mutlaka yanınızda baş dönmeniz olacaktır." Dedi ve kanları alıp gitti. 
          
          İki ünite... Toplam da 900 ml... Hifa'nın bedeninden eksilen kanın yüzde kaçını karşılar? 10'u falan mı? Peki Yağız Ömer nasıl kalkacak bu vebalin altından? 
          Canını verse koymazdı ona, oysa iki ünite daha vermelerine dahi izin vermemişlerdi. Birazcık altında kaldığı bu yükü hafiflemesine bile izin vermemişlerdi...
          
          Hifa vurulmuş... Ormana kaçmış.. adamlarda onu geri getirmek için peşinden gitmiş, Mirza'lar ile boğuşurken silah patlamış, kurşun Hifa'ya saplanmış...
          Kalbi durmuş, zor olmuş geri getirmeleri.. Ölecekmiş Hifa. Ölebilir hâla Hifa. Yağız Ömer yüzünden ameliyat masasında can çekişen o kız ölebilir. 
          
          °°°
          
          Normalde yeni bölümden iki kesit paylaşırdım fakat bu kez tek bir tane paylaşıyorum çünkü ikinci kesit olarak Hifa- 23. Bölümü okuyabilirsiniz :')
          

denizci_kiz

@Gulbahcesi05 Ahhh Ömerim neler yaşadın
Reply

Gulbahcesi05

@ GlsmKlBerk  evet final verdi ama Hifa'nın devam kitabı olan Ah Mine'l Aşkta Hifa'nın vurulmasını Yağız karakteri tarafından okuyoruz.
Reply

GlsmKlBerk

@ Gulbahcesi05  ben anlamadım hifa Final vermemişmiydi 
Reply