Habibe Büşra Bulut

Hayatın en tehlikeli masası para için değil, güç için kuruldu.
          
          Bir taraf akıl, sabır ve ölümcül bir soğukkanlılık…
          Diğer taraf delilik, karizma ve kazanmak için sınır tanımayan bir kral.
          
          Flop’tan önce başlayan savaş, kartlarla değil
          ego, risk ve arzuyla oynandı.
          
          “Fold” kelimesiyle yanını seçen bir kadın,
          “All-in” cesaretiyle meydan okuyan bir adam…
          
          Kazanan, potu değil haklarını toplar.
          Ve bu masada kaybeden olmaz — sadece teslim olan vardır.
          
          Zifir ile Papaz’ın güç oyununa hoş geldiniz.
          Burada kartlar yalan söylemez… insanlar hariç.
          
          
          Bölüm 16 – Arşimed'in Kaldıracı: Mortalis Regnum 
          ŞİMDİ YAYINDA!
          
          Sevgilerimle,
          Habibe Büşra Bulut ✧✧

Eski ve Yeni Okurlarıma Not
          
          Eski Okurlarım: İlk versiyonu okuyan ve hikayeye inanan sizler, bu yolculuğa benimle çıktığınız için minnettarım. Hazırlanın, bildiğiniz topraklar artık çok daha geniş ve tehlikeli. Bu yeni versiyon, sizi çok daha büyük bir destanın içine çekecek.
          
          Yeni Okurlarım: Eğer bu dünyayla ilk kez tanışacaksanız, kendinizi epik savaşların, kadim büyülerin, ölümsüz aşkların ve siyasi entrikaların kol gezdiği Polemos'a bırakmaya hazır olun.
          Bu sadece bir kitap duyurusu değil; bu, bir yazarın kendi sanatına olan bağlılığının ve sizlere sunduğu sözün ilanıdır. Yakında, Polemos'un kapıları aralanacak ve Ölümlülerin Krallığı'nda yepyeni bir dönem başlayacak.
          
          Takipte kalın!
          
          Sevgilerimle ve büyük bir heyecanla,
          Habibe Büşra BULUT ☁️

Neler Değişiyor?
          Bu bir düzenleme değil, bu yeniden yazım.
          
           Hazırlanın, çünkü:
          
          Yepyeni Bir Akış: Hikayenin ana omurgası ve ruhu yerinde durmakla birlikte, olay örgüsü çok daha sürükleyici, katmanlı ve şaşırtıcı bir yepyeni akışa kavuşuyor. Karakterlerin motivasyonları derinleşiyor, krallığın sırları daha karmaşık hale geliyor.
          
          Genişleyen Evren: İlk versiyonda yer almayan, evreni genişletecek yeni bölümler ve detaylar ekleniyor.
          
          Daha Keskin Bir Kalem: İki yıllık tecrübemle, anlatımım ve dilim çok daha güçlü, duygusal ve çarpıcı bir hal aldı.
          
          Bu, Ölümlülerin Krallığı 1: Polemos'un hak ettiği ihtişamlı başlangıç olacak.

Yazar Duyurusu: Yeni Bir Şafak Söküyor
          Sevgili okurlarım, dostlarım ve Ölümlülerin Krallığı'nın büyüsüne bir kez olsun kapılmış olanlar,
          Size kalbimin en derininden gelen bir haberim var. İki yıl önce tohumlarını attığım, ilk kıvılcımlarla alevlenen o destan... "Ölümlülerin Krallığı 1:
          
           Polemos", küllerinden yeniden doğuyor!
          O zamanlar içimde yanan o hikaye, benim için bir deneyimdi, bir arayıştı. Ancak bir yazar olarak geçen bu sürede hem ben büyüdüm hem de hikayem derinleşti. İlk taslağı bitirdiğimde, omuzlarımda taşıdığım yükün ve hayal ettiğim dünyanın hakkını tam olarak veremediğimi hissettim.
          
          İşte bu yüzden, büyük bir tutku ve yepyeni bir vizyonla, Polemos'un sayfalarına geri döndüm.

 Yeni Bölüm Duyurusu: Presto, Bölüm 16 
          Kelimelerin notalara, duyguların ise en derin melodilere dönüştüğü yerdeyiz... Hazır mısınız?
          
          Presto, 16. bölümüyle, müziğin ve insan ruhunun en hassas teline dokunmaya geliyor.
          
          
          "Aşk," dedi dokunduğu tuşta, "içimdeki çocuğun hâlâ inatla kimsesiz kaldığı yerdir."
          
          Bazen hayat, çözümü en zor akorları dayatır bize. Ve bazen, bir piyanonun tuşları arasındaki boşluk, kalbimizdeki en büyük kimsesizliği fısıldar. Aşk, o kırılganlıkta saklıdır; büyümeyi reddeden bir çocuğun inatçı yalnızlığında.
          
          Bu bölümde, karakterlerimizin melodisi en hüzünlü, en gerçek notasına ulaşıyor. Bir anlık dokunuşun ardındaki yılların yükü, sessiz kalan bir tuşun yankısı olacak. O kimsesiz çocuk, sonunda ait olduğu yeri bulabilecek mi? Yoksa o tuş, sonsuza dek Presto'nun en dokunulmaz sırrı olarak mı kalacak?
          
          Müziğin ritmini takip edin, kelimelerin dansına şahit olun. Çünkü bazı hikâyeler sadece okunmaz; derinlemesine hissedilir.
          
          "Tuşlardaki Kimsesiz" şimdi yayında! Okuyun, hissedin ve paylaşın.
          
          Sevgilerimle,
          Habibe Büşra BULUT 

Sevgili okurlarım,
          
          
          Presto’nun hikâyesi dalgaların karanlık yüzünde yeni bir yol buldu. 15. bölüm “Sudaki Yabancı” şimdi sizlerle.
          
          Bu bölümde korku ile merak, yasakla arzu birbirine karışıyor. Sessiz bir gecede, boğazın soğuk sularında doğan gerilim, iki yabancının kalplerinde bambaşka çırpınışlara dönüşüyor.
          
          “Senin nefesini hak eden o değil… Kimsenin hak ettiğini sanmıyorum. Benim bile.”
          
          Sizleri bu bölümde, suların altında saklı kalan duygulara ve henüz söylenmemiş sözlerin sessiz çığlıklarına tanık olmaya davet ediyorum.
          
          Her bir yorumunuz, bu yolculuğun bana hediye ettiği en değerli yankı olacak.
          
          Naif bir kalple,
          Habibe Büşra BULUT 
          

✨ Sevgili okurlarım,
          
          Presto’nun yolculuğu bir adım daha ilerledi. 14. bölüm – “Aramızdaki Surlar” şimdi sizlerle.
          
          Bu bölümde kelimeler ince bir dantel gibi işlenmiş, duygular ise zarif bir fısıltı gibi satırların arasına saklanmış. Bazen en sessiz anlarda en gürültülü duvarlar yükselir; ama aynı zamanda en narin dokunuşlarla da yıkılabilir. 
          
          Sizleri, bu bölümde surların ardına saklanan kalpleri görmeye davet ediyorum.
          
          Okuduktan sonra sizin sesinizle yankılanacak her yorum, benim için bu yolculuğun en kıymetli hediyesi olacak. 
          
          Sevgi ve zarafetle,
          Habibe Büşra BULUT 

✨ Yeni Bölüm Yayında! ✨
          Herkese merhaba! 
          Presto’nun 13. bölümü "Üsküdar’a Gider İken" artık yayında! 
          Bu bölümde karakterlerimizi bambaşka bir ruh halinin içine sürükleyen hem hüzünlü hem de içten bir yolculuk var. Umarım okurken aynı heyecanı siz de hissedersiniz.
          
          Yorumlarınız ve düşünceleriniz benim için çok kıymetli, mutlaka bekliyorum! 
          Keyifli okumalar dilerim 

 Geri Döndüm. Ama Aynı Kişi Değilim. 
          
          Bir süre uzak kaldım. Kalemimi sessizliğe yatırdım, sözcüklerimi içime sakladım.
          Ama bazı hikâyeler vardır, ne kadar susarsan sus, seni yazmaya çağırır.
          
          İşte şimdi o çağrıyı duyduğum yerdeyim.
          Yeniden. Fakat eskisi gibi değil.
          Daha çok kendim gibi. Daha çok hayat gibi. Daha çok "biz" gibi.
          
          Bazılarınız beni tanır, bazıları ilk kez karşılaşır.
          İkisine de aynı şeyle sesleniyorum:
          Hoş geldiniz.
          Burada yalnızca hikâyeler değil, hisler de anlatılır.
          Bazı cümleler belki size aittir. Belki çoktan içinizden geçmiş ama henüz yazılmamıştır.
          
          Yeni öyküler, yeni bölümler ve biraz da eski özlemlerle…
          Yine buradayım.
          Ve yazmaya devam edeceğim.
          
          ✨
          — Sevgilerle
          HABİBE BÜŞRA BULUT 

PRESTO 
          
          BÖLÜM 12. MÜREKKEP LEKELERİ VE HAYALLER
          
          İspanyolca, alçak ve neredeyse fısıltı gibi bir cümle döküldü dudaklarından.
          
          "A veces, los ojos dicen lo que el corazón calla… Susma, Sırma. Muerte, háblame." (Bazen gözler, kalbin sustuğunu söyler… Susma, Sırma. Ölümüne konuş benimle.)
          
          
          Ve ben, işte o an, yenildiğimi anladım. "Susma Sırma." Anladığım tek cümle buydu. Ancak koca bir duygu karmaşası yaratmaya yetmişti. Parmakları çeneme dokundu. Yanağımı terk etmiş olan son damla gözyaşımı tam dudaklarımın bitişiğinde yakalamıştı. 
          
          
          "Senin sesine tutkun zihnim,"
          
          ŞİMDİ YAYINDA!