Birisinin
hüngür hüngür ağlayarak
kurduğu bir cümlenin, hiç
kimsenin gönlüne değmemesi
kadar, canım yandı o gece
Sonra, gırtlağımda yüklemi
olmayan bir cümle ile
eve döndüm..
İnsan aptal olduğunu
öğrenince eve döner hep
...
Canımdan kaç can gitti
saymadım o gece
Kendimin en kıyısında
ve kendimin en ücrasında,
geseyanlarımın
çaresizliğiyle koştum
Kendimden kaçtım,
bendeki senden,
göğüs kafesimin içindeki o
mezarlıktan kaçtım
Dizlerimin üzerine çöktüm,
sonra yol bitti
Yol bitince,
eve döner insan hep
...
Ciğerlerimi tükürdüm,
bilmediğim bir şehrin,
hiç bilmediğim bir
caddesinin kaldırımında o gece
Teselli etmek için
uzanan her eli itekleyip,
senin boşluğuna sarıldım
Yanılgılarımı ve
yenilgilerimi koydum yanıma
En güzel sana yenildim ben
İlk yenildiği yerden,
eve döner insan hep
...
Celladıma, omuzundaki gülün
hatrına gülümsemenin ne demek
olduğunu öğrendim o gece
Beni bir çok kere
vurdular çok kez düştüm
Ama beni düşüren şeyin,
senin çelmen oluşunu
hazmedemedim
Gırtlağımdaki o cümleyi yuttum
Anlaşılmadığını gördüğü yerin
kıyısından,
eve döner insan hep
...
Etimi kemiğimden söküp
canımı yaktım,
tarumar ettim,
attım seni içimden o gece
Ertesi sabah dışarı çıktım
Sokak köpeklerini sevdim,
çiçekleri kokladım,
demli bir çay içtim
Her şey yerli yerindeydi,
ben evimde değildim
Hayat yeterince ince
davrandığında,
eve döner insan hep
...