"Mehaba ben Hamdi Karadeniz'in en seksi hamsisiyim."

Sadece bir hamsi olan Hamdi'nin hayatı İkea raflarında başladı. O zamanlar bu kadar egoit bir hamsi değildi, yine de gelen geçen herkesi izleyip Nurella bakışları atmaktan geri kalmıyordu.

Gel zaman, git zaman, gerizekalı bir kız onu gördü ve "BABAH BUNU İSTİYREM" dedi. Babasının Karadenizli olması şansınaydı, babası da hamsileri severdi. Böylece Hamdi'nin yeni evine yolculuğu başladı.

Gerizekalı kızın kuzeni birgün onu aldı ve oynadıkları oyuna "Yarışmayı Sunan Bay Hamsi" olarak davet etti. Artı bir adı vardı, Bay Hamdi. Hayatına Bay Hamdi olarak devam edecekti artık.

Ama kızın evcil Enderman'i ışınlanıp kaçınca Enderman'in adı ona verildi: Pico Hamdi İskender.

Soyadından nefret etmişti çünkü ailesinin soyadından farklıydı. Bu sıralar zaten ergenliğe geçiş yapmaktaydı, o yüzden ailesinden de nefret etmeye başladı. Egoist bir pislik oldu.

Aileye yeni birinin katılması onu daha da kötüleştirdi. En azından yeni üyeye de ailenin soyadı verilmemişti, ama kimliği belirsiz bu küçük yabancının kendisine seçtiği kimlik kendisininkinden daha çok hoşuna gitmişti: Mr Carrotman. Saygıdeğer bir soyadı vardı ama kimse adını bilmezdi. Eve adımını atar atmaz herkesin sevgisini kazanmıştı.

O günden beri Mr Carrotman ve Hamdi birbirlerinden nefret ederler. Ve hala küçük bir role sahip büyük bir tavuk ile yaşamaktadırlar.