Masum masum b6akiyirdu bana,burnunu hasta olduğunu belli etmek istemez gibi yavaşça çekiyordu.Tıpki küçük bir çocuk gibiydi, lacivert gözleri ağladığını belli etmek ister gibi kıpkırmızıydi.Onu inceledigimi fark edince bir anda yüzüne bir tebessüm yerleştirmişti.
"Dorukkk"sesini küçük bir çocuk gibi yapıp dudaklarını buzmustu.
"Lavinyaaa"bende tıpkı onun gibi masum şekilde bakmaya çalışıyordum ona"yalancı gulumsemen ve sen yakıyorsunuz"deyip dudaklarımı ona bakıp buzmustum. Yüzünde gülme cizgileri belirginlestiginde başarıya ulaşmış gibi ona doğru bakmıştım.O ise bana aldırış etmsen her zamanki sorusunu sormuştu.
"Hava bugün nasıl"
Göz devirmeden edememiştim sorusuna karşı
"Her gün bıkmadan usanmadan bunu soruyorsun Lavinya ama ne desem de yine aynı şekilde çıkıyorsun. Herkes yağmurdan kaçarken sen kendini yağmura teslim ediyorsun. Şemsiye bile almıyorsun korunmak için"devam edicekken lavinya buruk bir tebessümle bana doğru bakmıştı
-Söylenese Doruk,şemsiye içimdeki yagmuruda dindirecek mi?
Susmustim cevap verememistim ona karşı, bana bakıp acı bir şekilde gulumsemisti.
"En azından kalbimden akan göz yaslarima eşlik eden biri var,göz yaslarimin sesini azaltan" tam ağzımı aralicekken yine her zamanki gibi pijamalari ve terlikleriyle dışarıya adımını atmıştı.Kapiyi kapatmak için yeltendiginde bana doğru bakmıştı."neden usmuyorum biliyor musun,ruhum ateş almış benim doruk. Benim ruhum yanıyor doruk hiç bir güç sonduremiyor. Ben kendi atesimde yaniyorum kendi suyumda boğuluyorum Doruk"kapıyı hızlı bir sekilde kapatmıştı. Ama dediğini duymama engel olamamisti
"Hey yağmur bu sefer kimin için ağlıyoruz ,bende öyle tahmin etmiştim"
"Yok oluşumuza"
Doruk...