Bir Müslüman ülkenin (Türkiye) ulusal kanalındaki bir dizide (uzak şehirler) Filistin bayrağının renklerinden oluşan kıyafetleri nefretle yere atıp “defolup gidecek burdan” cümlesini yan yana getirmek, tesadüf değildir. Bu sadece bir sahne değildir; bu vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır, şerefsizliktir. Bu ihanetin adıdır. Filistin halkı kanıyla, canıyla, izzetiyle, iffetiyle direnirken onları bu şekilde aşağılamak bir “sanat tercihi” olamaz. Bu, bilinçli bir mesajdır, sinsice yapılmış bir algı oyunudur.
Ulusal kanallar milletin sesidir, duruşudur, ihanete zemin değildir.
Rezil olan mazluma dil uzatanlardır, israil'in işgalini meşrulaştırmaya çalışanlardır. Filistin halkı uğradığı onca zulme karşı, onca acıya rağmen onuruyla direnen tek millettir!
Ruhunu satmadan, toprağını terk etmeden, taşla, sapanla tankın karşısına dikilen o insanlar, tüm Müslümanların onurunu, vicdanını temsil ediyor.
Rezil olan; ekran başında üç kuruş reyting uğruna, zalimin dilini konuşanlardır. O sahneleri "dizi işte" diyerek hâlâ izleyen ve bu onursuzluğun bir parçası olan asalak onursuzlardır.
Bilincini, vicdanını, merhametini yitirenlerdir rezil olan!
Akledemeyen cahilleri bir kenara bırakacak olursak! Türk halkının içinde sorumluluk bilincini yitirmemiş, vicdanını rehber edinmiş, kimliğini geri çekip insanlığını öne çıkaran insanlar var. İşte onlar, Filistin halkı için canla başla mücadele edenlerdir.
Onların emeği ve duruşu, Kur’an’ın öğrettiği adalet ve merhametin canlı bir örneğidir. Allah onlardan razı olsun.
Hulya