21'31
"Bazen geceleri çok düşünürüm. Düşüncelerim hep karma karışık olur gerçi. Ne düşüneceğimi şaşırıyorum. Anlamsız dediğim her zerreni düşünüyorum. Yüzüne soyleyemedigim o kadar şey var ki. Bazen diyorum kimden ya da neden utaniyorsun ki? Söyle gitsin Nishi. Kim seni durduruyor. Sonra da diyorum ki, sana bunlar lazım mı? Zaten berbat bir döngüye girdin, çıkmaz sokakta kaç tür attın haberin var mı? Yok ki, senin ne umrunda ki? "Aşk" diye isimlendirilmiş saçma bir duygu yüzünden kaç kere ağladın saydın mı? E tabi küçükken "ben onu 4 yıl durmaksızın sevdim" kelimesi şimdi sana iğrenç gelmiş ola bilir. Büyüdün. Duyguların daha çok karıştı. Ama hala farklandira biliyorsun. "Aşk"ı "nefret"ten. "Güven"iyse "aldatma"dan. Kim bilirdi ki sen 6-7 yaşlarında kurduğun ve böyle bir cümle işlettiğin için gurur duyduğun zamanları? Kim gördü ki? Hayır sevmedin sen hiçbir zaman. Şimdi anladın. Sen asla sevmedin. Sen daha kucucuktun Nishi ne sevgisinden bahsettin sen onlara? Ne demek "koskoca 4 yıl". Nishi sen sadece zaman harcadın. Fark ettiysen. O erkeğe degmeyecegini çok iyi biliyordun. Niye devam ettin? Niye izin verdin duygularımla bir oyuncak misali oynamasına? Niye izin verdin diyorum? Hesap soruyorum işte. Sonra hicbirsey olmamış gibi devam ettin yaşamaya. Kaç kere dua ettin hatırlıyor musun? Benim olsun, beni sevsin' diye. Çok saçma. Şimdi hepsine gülüyorum. Tamam herşeyi unuttum tamam göz yumdum. Niye hala devam ediyorsun ki? Sen kimseyi sevemezken, niye bir başkasını kucumsuyorsun? Onların duyguları yok mu? Ilgiye açgözlülük yapıyorsun, daha fazla istiyorsun. Ama asla karşılığını veremiyorsun..."