dedin ki. eğer alnımıza yazılmışsa, kader kavuşturur yine bizi. gerçekten o kadar saf mısın diye düşündüm bir an. inanıyor muydun sahiden kaderin cilvesine. sanki gökyüzünde oturup bize bakıyormuş, sanki beş parmağı varmış da piyon gibi sürüyormuş bizi. sanki bizim seçimlerimiz değilmiş gibi. kim öğretti sana bunu. söyle. kim kandırdı seni. sana bir kalp verilmiş, bir de akıl ama sen değilsin kullanacak olan. kendi eylemlerin değil başına gelecekleri belirleyen. avaz avaz haykırasım var: her şey bizim elimizde aptal! kavuşmak sadece bizim elimizde. oysa susmuş oturuyorum. titrek dudaklarımla gülümsüyorum, düşünceli. ne hazin değil mi? sen her şeyi böyle apaçık görürken karşındakinin görmemesi.