KaranSoykamer

Stanley Loris kitabını Koray' ın ellerinden okumanızı şiddetle rica ederim.

KaranSoykamer

HAYAT ve ÖLÜM ARASINDAYIM 
          
          Göçmenim annemin karnından dünyaya,
          Tanrının kaleminden bitap arafta, 
          Sözlerim yolun hangi tarafında,
          Baharım, yazım, belli değil hâlâ.
          
          Elimde delil yok sevaplarımdan yana,
          Biz yürüyelim yine de seninle yan yana,
          Aşalım sorunlarımızı gerekirse yana yana,
          Ulaşım güzel günlere seninle baş başa.
          
          Gençliğimiz olacak içimizde yara,
          Yaşamımız yitmez ise kısa zamanda,
          Ulaşalım yıldızların evi arşa, 
          Olsada kadehimiz paramparça,
          
          Artık dik dur ağlama,
          Bağır, çağır yak ama acıtma, 
          Kalbime ağır gelir ama sen korkma,
          Aşarım tüm acılar gibi onuda.
          
          Kor bir ay var karşında,
          Alev alev yanıp tutuşmakta,
          Haykırış yeri göğü yarmakta, 
          Aç algılarını dinle acı ona.
          
          Kimse yok ne olacak sonum,
          Oturup ömrümü yonttum, 
          Rastlamadım iyiye çünkü korktum,
          Alışmışım üstümde yok oluşum,
          Yanımdaysan güçlü dururum. 

KaranSoykamer

TANRININ KİTABI
          
          Yak, yık ve boğ beni ölü deniz,
          Kalbinde olurum büyük bir iz,
          Ah ölü deniz,
          İçinde sonsuz gediz,
          Dilime gelir yazamam,
          Elime düşer tutamam,
          Seni sana anlatamam,
          Sensiz de yaşayamam,
          Yerleştin evincesine zihnime,
          Git desem de sen gitme,
          Sesim yükseklerdeyse işitme,
          Kalbimi kır ama benden vazgeçme,
          Karanlık bir sokakta ıssız aralık,
          Sanki sensin arasındaki aydınlık,
          Elimde varsa da yalnızlık,
          Hacetsin bana birazcık,
          Terlerim tomur tomur yazarken seni,
          Vücudumdaki ateş iliklerime sindi,
          Bana sende seveceksin diyen kimdi,
          Bir hata yaptım inanmamak gibi,
          Tanrının kitabı olan bir adamdı,
          Aklımı fazlasıyla karıştırdı,
          İçimde bir yerlede taht yaptı,
          Tanrıdan vazgeçebilecek bu kul ona taptı,
          O bir yıldız gökte parlayan,
          Bir tek o beni anlayan,
          Aklım mıydı ona kayan,
          Böyle değildi yaptığım plan...
          
          

KaranSoykamer

Bir sabah vaktiydi,
          Hâlâ geceydi,
          Ayın bir parçası aydınlık,
          Geri kalan kısmı kaybolmuş idi.
          
          Yıldızlar gökyüzüne serpilmiş,
          Arabalar da yollarda belirmiş,
          Birileri ağlıyor duyuluyor mu?
          Bedenlere kimsesizlik nüksedilmiş.
          
          Can verildi şu an bir yerde,
          Kan döküldü şehrin derinliklerinde,
          Anneye öksüz bırakıldı çocuk,
          Öldürülde ağladı diye.

KaranSoykamer

Ve annenin dahi seni umursamayı unutacağı bu acımasız dünyada; döktünüz zümrüt göz yaşlarınızı. Yer yüzüne birikti göz yaşları, okyanus dediler ismine. Çok sevip, düşündünüz sizden farksızını. Üzülüp dövündünüz hatam neydi diye...

KaranSoykamer

Perdenin arında gizlendik,
          Unuttun mu o gece nasıl seviştik?
          Kıldan ince bu baş uzun zamandır kesik,
          Düşünceler sarpa sarar biz de değiştik.
          
          Alıştık yaşlanmaya dünyayla,
          Karıştık topluma tanrı vasıtasıyla,
          Yatak odamızda iniltiydi sevgimiz,
          Duvarlara çarptı son kararıyla.
          
          Zevkten dört köşeyim,
          Yangınların körükleyeniyim,
          Alevim, meşaleyim, kibritim,
          Sevginin şahı gibi bir şehirim.
          
          Terlerim tomur tomur gece boyunca,
          Uzan yanıma çekinmeden boylu boyunca,
          Kokunla boğma burnumu yangın olunca,
          İnle ismimle nefes nefese yorulunca.