"Ayçiçeği ve güneşi bilir misiniz? Ayçiçeği güneşe çok sadıktır, başka ışık almaz, başka gezegenlere, insanlara veyahut çiçeklere asla bakmaz. Güneş ise çoğu insana yüz vermekle birlikte; çoğu çiçeği, insanı, gezegeni aydınlatır. Aydınlattığı çiçekler arasında ayçiçeği vardı, asıl görmesi gereken o idi lakin hiç görmedi.
Günler geçtikçe ayçiçeği zamanın kısıtlı olduğunu anlamıştı, iyice olgunlaşmıştı. Yıpranmış şekilde günbegün kaçırmadan güneşe bakarmış.
Zamanı kısıtlı olsa bile onu izlediğini bilen Güneş, bundan vazgeçmesi için Ay ile anlaşıp buluşmaya karar vermişlerdir. Bu sırada tutulma olduğundan habersiz kalan ayçiçeği dakikalar içinde solmuş. Dalının kırıldığını anlayan ayçiçeği, son kez güneşi görmeyi dilemiş fakat bunu bilmeyen güneşse, ay ile ayrıldıktan sonra ay çiçeğini o halde görmeye dayanamamış ve bütün suçu kendi üstüne atmış. Öyle bir pişmanlıkmış ki, güneşe yaklaşmaya çalışan ne kadar canlı olursa kendi ateşiyle yakmaya başlamış.
Hikayenin sonunda Güneş, kendisini ilk defa bu kadar sevdiğini bildiği halde ayçiçeğini uzaklaştırmaya çalışırken olanlarla birlikte pişmanlığı ile yaşamış..."
Written by
Kuzey & Leo