"Kızım..." diye fısıldadı genç kadın çaresizlik içerisinde. Küçük kız gözlerindeki ürkeklikle başını omzuna yaslarken, kemer izlerinin kazandığı bacaklarını öne doğru uzattı. Ellini iki kez dizine çarptığında, boğuk sesiyle yarım bıraktığı sözlerini devam ettirdi.
"...gel kızım, annen saçlarını sevsin. Benimkiler yok madem seninkilere bakıpta avunayım."
Küçük kız küçücük bedeniyle annesinin dizlerine yasladı başını. Annesinin nasırlı ince parmakları şefkati saç tellerine nakışlarken küçük kız küçücük elleriyle canını bedeninden kopardığı adama baktı, babasına...
"Anne..." diye fısıldadı, kısık sesiyle.
"Saçların uzar mı?" Sorduğu soruya cevap almayı bekledi, alacağı cevabın yüreğine düşüreceği cemreyi düşünemedi.
"Babam okşasaydı eğer..." diye söze girdi genç kadın, göz çukurundan bir yaş yanağına doğru yol aldı. "Annemde tarasaydı, bir de saç tellerime öpücük konduran bir adam olsaydı eğer uzardı kızım. Bel oyuğumu bile geçerdi uzunluğu."
"Ben de saçlarımı keseceğim o zaman." Dudaklarını büktü, huysuzca. "Seninkiler uzamıyorsa eğer, benimkilerde uzun kalmasın."
"Hayır kızım, hayır yavrum..." Kızının saç tellerini sevdi genç kadın, ölüm kokusunun sindiği dört duvar arasında.
"Kestirmeyeceksin saçlarını, bakacaksın gözün gibi, seveceksin her bir telini..."
Bir hıçkırık deldi kulakları.
"Bir adamın avuçları arasına sığacak gürlüğü..." kızının saç tellerini seven eli duruldu usulca.
"...sevecek onları, belki de kesmek isteyecek."
Genç kızın ürkek bakışları göğü süsleyen şimşeğin sûretine değdiğinde o ilk cemre düştü kalbine.
"Ama sen bir umut bekle, belki de öpecek."
Bir kadın saçsız kaldı o gece, göğ kana boyandı.
•Arkadaşlar bu hesabımdan bölüm yayımlayamıyordum, yeni bir hesaba geçtim. Kitaplara oradan devam ediyorum. Bu alıntı AJAN kitabımdan bir alıntıdır. Hesaba ulaşmak için aşağı bıraktığım bağlantıya tıklayabilirsiniz...
https://www.wattpad.com/ vesilegunn