Kitap_Okurru

"Mümin dil uzatıcı değildir, lanet okuyucu değildir, kötü iş yapan değildir, kötü söz söyleyen değildir." Peygamber efendimiz sav in sözüdür.  (Tirmizî, Kadir, 1978).

Kitap_Okurru

Bir lise öğretmeni sınıfındaki öğrencilere ilginç bir ödev veriyor. Öğrencilerden birer plastik torba ve beşer kilo patates getirmelerini istiyor. Öğretmen öğrencilerden her affetmek istemediği kişi için bir patates alıp, patatesin üzerine o affetmek istemediği kişinin adını yazmalarını ve torbada biriktirmelerini söylüyor. 
          
          Bir hafta boyunca öğrenciler nereye giderse gitsinler, torbalarını yanlarında taşıyacaklar. Bir hafta sonra öğrenciler artık torbaları taşımaktan şikayet ediyor. Patatesler kokmaya başlıyor. Öğretmen gülümsüyor. Öğrencilere şu dersi veriyor ve diyor ki:
          
          “Görüyorsunuz ki affetmeyerek kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz hep. Halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir.” Diyor. 
          
          Şura suresinde de Rabbimiz buyuruyor ya:
          “Kim affeder barışırsa Allah mutlaka ecrini, karşılığını verir.”
          Hayırlı günler kardeşlerim

Kitap_Okurru

Bir kız varmış. Kısa ve dar kıyafetler giyiyormuş. Kendini erkeklere beğendirmeye çalışıyormuş. 
          Ama sonunda kendini beğendirmesi gerektiği kişinin, 
          Rızasını kazanması gerektiği kişinin,
          Kendisine saymakla bitmeyecek nimetler veren,
          Aldığı nefesini, gıdasını, anne babasını, sağlığını, 
          Her şeyini borçlu olduğu,
          Allah olduğunu anlamış,
          Ve tövbe etmiş. 
          Artık bedenini sergilemeyi bırakmış.
          Çünkü bir erkek ona baktığında, 
          Erkeği bu göz zinasına sürükleyen kişi kendisi olduğu için günahın bir mislinin kendine de yazılacağını anlamış.
          Ve aslında güzel görünmek için kendini bir ticari obje gibi sergilemesi gerekmediğini de anlamış.
          Parfüm ve makyajla kendini ambalajlaması gerekmediğini de...
          O zaten güzelmiş.
          Allah'a yaklaştıkça nuru ve güzelliği de artmış zaten. 
          Orasını burasını açan diğer kızlar 15- 20 seneye yaşlanıp çirkinleşirken,
          O gün geçtikçe takva elbisesi içinde çok daha güzelleşmiş.
          Göz açıp kapayıncaya kadar geçen yalan dünya hayatı yerine, ahireti tercih etmiş.
          Ödülü ebedi olmuş.

Kitap_Okurru

Bir gün Peygamber efendimiz SAV, ashabıyla arkadaşlarıyla bir yerde otururken, Peygamber efendimizle henüz yüzyüze tanışmamış, onu görmemiş birisi, biraz da hışımla gelip şöyle bir meclise bakar ve “Muhammed hanginiz?” der. 
          
          Kıssa bundan ibarettir. Oturma düzenlerinde, kılık kıyafetlerinde, ilişkilerinde o kadar eşit ve o kadar mütevazi bir haldedir ki Peygamberimiz SAV, dışarıdan gelen birisi peygamberin kim olduğunu ayırt edemez, söyleyemez… Muhammed hanginiz sorusu her şeyin özetidir. Bu tek soru, Peygamberimiz ve İslam’ın güzelliğini anlatmaya yeter de artar.