Kumdan kalelerle kurduğu hayalleri yıkılıp o enkazın altında kalan ölü bir ruhtu benimkisi. Ne anlatabiliyordum ne saklayabiliyordum. Çıkmazlara sürükleyen garip bir çelişkiydi benimkisi. Sadece seyirci gibi oturup izlediğim bir hayat karşısında ne şansım olabilirdi ki ? Üzerimdeki ölü toprağını atıp canıma can katmıştım ve pes etmeyip hayallerinden vazgeçmemiş, kumdan kaleler yerine artık beton taşlardan inşa ettiğim kalemde hayallerimle birlikte güvendeydim. Güçlü biri olarak yoluma devam edip yaşayacak ve hep öyle olacaktım. İşte şimdi beni kimse yıkamayacaktı.
- Ev başka nere olabilir ki?
- JoinedJuly 20, 2014
Sign up to join the largest storytelling community
or
Kremsantii
Jul 25, 2015 06:25PM
Dışarıya kulaklarını tıkayıp asosyal olmak varken neden dış dünyaya yüzümüzü dönüp üzülüyoruz ki ?View all Conversations