Lalinliar

Selam, uzun zaman olmuş. 

Lalinliar

Sen kalbini kıranları seviyorsun fikrimce. Aksi nasıl düşünülür ki zaten? Gözündeki değerlerinden faydalansın, kırıp döksün seni,harabeye çevirsin. Ben sıkılmadan o parçaları bir araya getireyim, ilmek ilmek işleyeyim seni, duvar duvar öreyim. Sen yine üzeni gören taraf olacaksın. Sen canın yanmadıkça canını canı yapanları görmeyeceksin.

Lalinliar

Sözlerin artık eskisi kadar inandırıcı değil. Onu çok seviyorsun. Öyle seviyorsun ki, gözün ne onun yaptıklarını görüyor, ne de seni ondan kurtarmaya çalışan beni. Bir gün sen; yokluğumun acısını fark edip geri dönmek isteyeceksin, lakin o gün ben, sana sırtımı döneceğim. 

Lalinliar

Kafamın içinde bin ton şey var.
          Kötülük içimden eder firar.
          Yukarda tanrı, yeryüzünde biz;
          İşlenen günahların bedeliyiz.
          Düşünce dipsiz bir kuyuya ben.
          Aklımda tek bir soru vardı neden İnsanlar,
          insanlık hep eksikti?
          Düşüncelerim beni eksiltti.
          Gör duy hisset ve dokun bana.
          Yalnızız bu yolun ortasında.
          Sevmek sevilmek hepsi boş anla.
          Aslolan direnmek bu hayatta.

Lalinliar

"Derdim ne, biliyor musun?" dedi, adımladı, kıpırdamadım. Gözlerialev alevdi. "Derdim her şey. Herkes. Sen. Şu gözlerin mesela. Gözlerime ve ellerime değdiği an çektiğin gözlerin. O eski asiliğine rüzgâr olduğum yegâne anlar, dudaklarıma baktığın, saçlarıma değdiğin anlar. Sen söyle, derdim ne benim? Senin derdin ne?"

Lalinliar

Bazen gerçekleşmeyeceğini bildiğiniz sözler verirsiniz ya. Sarhoş kafayla içmedim demek gibidir adeta. Öyle bir konuşmaydı aramızdaki. sözler verdik lakin, gerçekleşeceğine ikimizde gönlümüzce inanmadık. Yalandı. Ama o an yanlış gelmemişti.