Larime70

Larime70

Öncelikle kitap konu olarak ağır bir konuyu işliyor bence. Ama ben yazarın bunun altından çok güzel kalktığını düşünüyorum, gerçekten bu kadar ağır bir konuyu güzel işlemiş. Psikolojik olarak bazı hassasiyetleriniz varsa istismar ve şiddet gibi, okumanızı tavsiye etmiyorum ve 18 yaş altındaysanız. Yetişkin içerikli bir kitap olduğunu düşünüyorum, böyle boş vaktim var bir kitap okuyum diyebileceğiniz bir kitapta değil bence. Okurken zorlansamda kesinlikle bana çok şey kattı bu kitap, özellikle sokakta yaşamak zorunda kalan insanları işleyişi bakış açımı çok fazla etkiledi. Yazar sanki onların içinden biriyle konuşmuş gibi hissettim, sanki Yamaç gerçek bir karakterdi ve yazar onunla kitabı yazmadan önce bir röportaj yapmış gibi… Kitabın konusuna gelecek olursak öncelikle eşcinsel olması nedeniyle ailesi tarafından küçük yaşta sokağa atılan ve senelerce sokakta yaşayan bir adamla başlıyor. Ara ara sokakta hayatta kalabilmek için, 1 lokma yemek yiyebilmek için gösterdiği çabayıda okuyoruz. Diğer tarafta ise babası tarafından pedofili ve hasta bir adama satılan, senelerce her türlü işkence ve istismara maruz kalan, kurtulmak için sokaklarda ki hayata kaçan karakteri görüyoruz. Devamında ise bu iki adamın birbirlerine kavuşmak ve hayatta bir yer edinebilmek için verdikleri mücadeleye tanıklık ediyoruz. Yazarın kalemini zaten çok seviyorum, gerçekten bütün kitaplarını soluksuz okudum ama bu kitap bence çok başka bir yerde duruyor. Sanki bu hikâyeyi tam bir romana dönüştürse, şöyle uzun uzun, detaylı yazsa bizi hüngür hüngür ağlatır, okuduktan sonra günlerce kendimize gelemeyiz gibi hissediyorum. Keşke bu tarz yazarlarında kitaplarını kitaplıklarımızda görebilsek, ah ah o günleri görmek dileğiyle… @TheYoza
Reply

Larime70

Larime70

Öncelikle kitap konu olarak ağır bir konuyu işliyor bence. Ama ben yazarın bunun altından çok güzel kalktığını düşünüyorum, gerçekten bu kadar ağır bir konuyu güzel işlemiş. Psikolojik olarak bazı hassasiyetleriniz varsa istismar ve şiddet gibi, okumanızı tavsiye etmiyorum ve 18 yaş altındaysanız. Yetişkin içerikli bir kitap olduğunu düşünüyorum, böyle boş vaktim var bir kitap okuyum diyebileceğiniz bir kitapta değil bence. Okurken zorlansamda kesinlikle bana çok şey kattı bu kitap, özellikle sokakta yaşamak zorunda kalan insanları işleyişi bakış açımı çok fazla etkiledi. Yazar sanki onların içinden biriyle konuşmuş gibi hissettim, sanki Yamaç gerçek bir karakterdi ve yazar onunla kitabı yazmadan önce bir röportaj yapmış gibi… Kitabın konusuna gelecek olursak öncelikle eşcinsel olması nedeniyle ailesi tarafından küçük yaşta sokağa atılan ve senelerce sokakta yaşayan bir adamla başlıyor. Ara ara sokakta hayatta kalabilmek için, 1 lokma yemek yiyebilmek için gösterdiği çabayıda okuyoruz. Diğer tarafta ise babası tarafından pedofili ve hasta bir adama satılan, senelerce her türlü işkence ve istismara maruz kalan, kurtulmak için sokaklarda ki hayata kaçan karakteri görüyoruz. Devamında ise bu iki adamın birbirlerine kavuşmak ve hayatta bir yer edinebilmek için verdikleri mücadeleye tanıklık ediyoruz. Yazarın kalemini zaten çok seviyorum, gerçekten bütün kitaplarını soluksuz okudum ama bu kitap bence çok başka bir yerde duruyor. Sanki bu hikâyeyi tam bir romana dönüştürse, şöyle uzun uzun, detaylı yazsa bizi hüngür hüngür ağlatır, okuduktan sonra günlerce kendimize gelemeyiz gibi hissediyorum. Keşke bu tarz yazarlarında kitaplarını kitaplıklarımızda görebilsek, ah ah o günleri görmek dileğiyle… @TheYoza
Reply

Larime70

Larime70

Ben sevdim vakit geçirmek için okunabilecek sakin bir kitap. Çok detay yok, olay yok bundan ötürü çok yorumda yapamıyorum ama boş bir vakitte okunabilir, zaten kısa bir kitap tavsiye ederim. Texting ile başlıyor düzyazı olarak devam ediyor kitap. Aynı binada oturan 2 komşuyu ele alıyor. Biri üniversite öğrencisi diğeri ise komutan. Binaya taşındığı gün Aşkının Demiri görüp ondan etkilenmesi ile başlıyor kitap diyebilirim. Aşkının etkilenmesi uzun süre devam ediyor ve uzaktan bir aşka dönüşüyor. Ara ara izin günlerinde evine gelen komutanı uzaktan izlemeye ve sevmeye başlıyor. Bir yerden sonra bu sevgisiyle daha fazla baş edemeyince anonim olarak bir şekilde komutana yazmaya başlıyor. Koskoca komutan dakikasında kim olduğunu bulur elbette ama Aşkın mesajlarda ona olan sevgisini ve aşkını belirttikten sonra kendini hazır hissedene kadar kim olduğunu öğrenmemesi için Demire ısrar ediyor, bunun üstüne Demir kimin ona yazdığını öğrenmiyor. Genel olarak bu şekilde ilerliyor okumak isteyen varsa okuyabilir.  @amourmais
Reply

Larime70

Larime70

Keşke çok daha erken zamanlarda bu kitabı okusaydım o kadar pişmanım ki. Hele ki lise zamanlarımda bu kitabı okumuş olsaydım hayatım çok farklı bir seviyede olurdu. Apo’nun Burak’a verdiği kıymet, destek, değer o kadar güçlü hissettirdi ki bana kendimi. Sanki benimde hayatımdaydı Apo, ve Burak için söylediği sözleri yaptığı şeyleri benim içinde yapıyor gibi hissettim. Burak her düştüğünde, ruhunu ve bedenini her kaldıramadığında Apo’nun bunu hissetmesi ve sessizce ona destek olması çok kıymetliydi. Burak kendini her yetersiz, kıymetsiz hissettiğinde Apo’nun tam tersi olduğunu hissettirmesi… keşke lise zamanlarımda okusaydım bu satırları, nasılda bana destek olurdu her bir satır. Ellerine sağlık yazarcım .  @robotcosmonaut
Reply

Patr0klos

Merhabalar nothomosaphiensx'in Alper ve Kaani yazdığı kitap hakkında bilgin var mı? Kitap kaldırıldı mı yoksa silindi mi? Yazar bı açıklama yaptı mi ya da pdf vs var mı biliyor musun acaba??? İki gündür o kitabı arıyorum da

Larime70

@Patr0klos aslında o kitap geçici olarak kaldırılmıştı yazar sonradan odaklandığında tekrar paylaşacaktı. Daha paylaşılmadı ama son watty kitap silme olaylarında yazar dream uygulamasına taşıdı bazı kitaplarını bu yüzden tekrar paylaşma ihtimali var gibi geliyor bana. Zaten kalemi çok güçlü bir yazar, 1 kitabı için bile senelerce beklenir. Okuyucuları olarak hepimiz yazarın geri döneceği güne kadar sabırla bekliyoruz. 
Reply

Larime70

Larime70

@aylakgezen Aytaç benim içinde çok önemli bir karakter. Onda farklı bir aylakgezen olduğunu kesinlikle bende hissettim. Kardeşleriyle topluca konuştuğu ve her şeyi söylediği sahneyi tek seferde okuyamadım ağlamaktan. Abartısız o sahneyi 1-2 saatte anca tam bitirebildim. O kadar ağladım ki orada, her okuduğumda da gözlerim dolu dolu okurum. Ve dediğim gibi ben ilk bu kitabını okudum ve buna istinaden yorum yaptım ama ssd’de ki yazın kesinlikle daha da ilerlemiş bir şekilde. Ha bana sorsan hangisi hangisinden iyi asla ayırt edemem, ikisininde bana hissettirdiği şeyler çok çok fazla güzel, iki kitabında bende ki yeri çok kıymetli. 
Reply

aylakgezen

Eleştirin için çok teşekkür ederim. Hiçbir kitabımı profesyonel yazmadım, bunu da iddia edemem, bu kitaba başlarken de tutarsız başladım, amacım kendimi eğlendirmekti. Fakat yazdıkça şekillenmeye karakterlerle konuşmaya başladım ama hâlâ amacım kaliteli bir kitap çıkarmak değil, karakterlerle sohbet ederek gitmekti ve ortaya böyle bir kitap çıktı. İyisiyle kötüsüyle her kitabım benim için değerli, fakat okuyucu için ne kadar değerli olup olmadığını hiç düşünmedim ve sanırım bundan sonrakiler içinde düşünememişim :) 
Reply

aylakgezen

İşte burası benim parçalandığım nokta oldu. Aytaç, o benim için çok farklı bir çocuk oldu, aile isteyen bir çocuk, sevdiği kadar sevilmek, kaybetmekten korkan küçük bir çocuk, ona çok kızanlar oldu, affetmeyenler oldu, baş karakterleri içselleştirip onu yargılayanlar oldu ama ben o çocuktan vazgeçmedim, çünkü o bambaşkaydı, evet kitabın her karakteri benim kalemim, her çifte önem verdim, ikinci bir yazar yoktu ama Aytaç karakterinde çok farklı bir aylakgezen vardı, kabul ediyorum. 
Reply

loneegaze

selaaamm nothomosapiens adlı yazarın kaldırdığı bi hikaye vardı GÖY onun uzun ismi neydi rica etsem söyleyebilir misin?

Larime70

Bu arada yazar şu an dream uygulamasında bazı kitaplarını eklemiş ama aktif değil. 
Reply

Larime70

Güneş Öpmüş Yanaklarından 
Reply