Küçükken arkadaşlarımla gökyüzünü seyrederdik. Onlar bulutları bir şeylere benzetmeye çalışırken, ben bulutların ne hissettiğini anlamaya çalışırdım. O gün benimle aynı duyguları taşıyan bulut bir kaç dakikalığına arkadaşım olurdu. O gözden kaybolana kadar içimden onunla konuşurdum. Sonra bir gün beni elimden tutup okula götürdüler ve gökyüzümü, bulutlarımı duvarların arkasına attılar. O zamandan sonra harfler benim bulut taneciklerim ve onlarla oluşturduğum her cümle benim bulutum oldu.
- JoinedJune 22, 2014
Sign up to join the largest storytelling community
or