Ne sen yanındakine ne de ben yanımdakine yakışıyordum
Ben sana gelirken koşa koşa sen kapılarını bir başkasına açmıştın, sen bana koşarak gelmek istediğinde ben sana kapılarımı kapatmıştım. Şimdi sen elin oldun, sana el olan da ben oldum. Gözlerimi kaçırırdım eskiden şimdi bakamaz oldum yüzüne. El değmişti hayellerime, Sen bakmazdın bana eller seni aldatıpta bırakana kadar, bir gündü, buluştu gözlerimiz, ben sana bakarken sen kaçırmadın gözlerini, pişmanlık vardı, kaybettiğini anlamıştı o adam. Ben reddilmiş durumuna düşmüşken, dünden razı konumuyla geldin bana. Benim bu teklif reddeceğim zaten ortadaydı. Şimdi bi tanem Ben Pişmanım, sen pişmansın, biz pişmanız, biz birbirimizi kaybettik, benim yanım senin yerin senin yerin benim yanımdı.
Keşke yeniden başa alabilsek herşeyi, kazanabisleydik bizi. Kayıplarımız olmadan sımsıkı sarabilseydik birbirimizi. İnsan yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölür derler.
İnsan yanındakiyle hiçbirzamn yaşamz kalbi nerde atıyorsa kimle atıyorsa orasıdır onun yuvası, orada yaştır kendini, yanındakiyle ölür, öldürür hayatını. Bazen biz seçemeyiz içinde bulunduğuz hayatı, ne bir çıkış ne bir kaçış vardır bu hapisanede. Birtek kabullenmek vardır vaadedileni. O da seni hiçbir zaman yaşatmaz.
İnsan aklındakiyle yaşar yanındakiyle ölür.