şimdi yeni biriyle tanıştım. ama bana çok yabancı geliyor, ısınamadım bir türlü. adı Eyşan, Eyşan Hanzade. nasıl desem.. o sizin gibi değil. sizin aksinize yüzünde o aptal sırıtış asla oluşmuyor. oluşmadığında soğuk buluyorum onu. belki saçma, belki de bir tecrübedir o eşsiz gülüşünü kimseye sunmaması. eşsiz dedim, görmedim dedin görmediğin bir gülüşe nasıl eşsiz dersin diye sorma. gizli gördüm çünkü. bir kapı deliğinden bir kıza gülümserken gördüm onu ilk defa. kız ona göre daha sıcak, adı da.. Seray'dı sanırım. evet evet adı Seray Sarey'di. bu kıza gülümsüyordu kapı arasından gördüğümde. o an düşündüm gülüşünün ne kadar eşsiz olduğunu ve Seray'ın ne kadar şanslı olduğunu. Eyşan'ın gülünce oluşan kaz ayaklarında genç yaşına rağmen büyük tecrübeler vardı sanki de o kaz ayaklarının eğiminden aşağı doğru akıyordu tüm tecrübeleri. o an çok gurur duydum onunla. çünkü gülüşünün kıymetine varmış bir kızdı. ama benim anlaşabileceğim türden biri değil, kabul ediyorum. Eyşan garip biri, garip bir kız. ama eskiden tanıdığım tüm herkesi alt edebilecek türden bir kız. o aptal sırıtışa sahip olsaydı böyle bir kız olmazdı. eminim.