Madam_Melankoli

“Senin de şarkıların olsun
          	İçindeki telleri titreten!”

Madam_Melankoli

Sen geliyorsun içimin dağınıklığı toplanıyor. Baş köşede beş yüz yıl var gibisin. Ellerim seni biliyor. Yüzüm sana tapınak. Sen varsın, evim ömrüm sen kokuyor. Bütün kötüler şehri terkediyor ve hiçbir kötülük barınmıyor yurdumda. Sen geliyorsun mahallemde çocuklar koşturuyor. En güzel şarkıları dinliyorum seninle konuşurken. Beş yüz yıldır seviyormuş seni kalbim. İçimdeki eşyalar yer değiştiriyor. Sen geliyorsun her şeyi unutuyor aklım. Aklım güzelliğini almıyor. Senin adın ağızımdan çıkarken, dünyanın en güzel kirpikleri yan yana diziliyor. Sanki denize bakar gibi gülümseyişin takılıyor ellerime. Sen geliyorsun, ben kalmıyorum kendimde.
          Yüzümü avuçlarına aldığında, ellerin annem oluyor.
          Bu nasıl bir kusursuzluk biliyorsun değil mi sevdiğim?

Madam_Melankoli

          Ben hangi kelimeye açsam ağzımı
          Ben hangi kelimeyi nereye koysam
          Bir sonbahar konaklar sesimde.
          
          Ben hangi kelimeyle girsem akşama
          Ben hangi kelimeyle nereye gitsem
          Yokluğunun renginde depremler düşer boynuma.
          
          Ben hangi yaprağın ince hüznüyüm
          Sen hangi sersem haydut…
          
                                               Birhan Keskin