Maendia

"Soluklan..
          	Durup arın, durulan biraz..
          	Kendinden başka kimin var?
          	Kendine, ruhuna sarılmasını bil..
          	Bu dünya kırıcı bu dünya kızgın,
          	Kırgınlığa kızgınlığa darılmasını bil..
          	Yaşamak zor, hayat yorucu..
          	Adımların çukurlara düşer,
          	Ayakların yaralanır hep..
          	Dolaşıp derdin kederin etrafında
          	Yine içine dönmesini bil..
          	Bir kez olsun kendin için,
          	Huzur için mutluluk için,
          	Dönüp dolaşıp yorulmasını bil..
          	Dört duvarlar, ışıklı tavanlar,
          	Kokuşmuş düzen daraltmıyor mu?
          	Uzaklaş laftan, sözden..
          	Uzaklaş çirkin bakıştan,
          	Yüzlerce iki yüzden..
          	Karış yağmura, karış
          	Bir karış toprağa,
          	Ota, böceğe, ağaca karış..
          	Kaldır başını göğe bak,
          	Yüzünü güneşe dön,
          	Yıldızlara aya bak..
          	Sıkan, boğan,
          	Daraltan, darıltan
          	Manasızlığın içinden çık..
          	Bir dem serinle, rüzgâra karış..
          	Çek içine, solu esen yeli,
          	Tertemiz bir nefese karış.."
          	
          	                                                     ~ Tolga Akpınar

Maendia

"Soluklan..
          Durup arın, durulan biraz..
          Kendinden başka kimin var?
          Kendine, ruhuna sarılmasını bil..
          Bu dünya kırıcı bu dünya kızgın,
          Kırgınlığa kızgınlığa darılmasını bil..
          Yaşamak zor, hayat yorucu..
          Adımların çukurlara düşer,
          Ayakların yaralanır hep..
          Dolaşıp derdin kederin etrafında
          Yine içine dönmesini bil..
          Bir kez olsun kendin için,
          Huzur için mutluluk için,
          Dönüp dolaşıp yorulmasını bil..
          Dört duvarlar, ışıklı tavanlar,
          Kokuşmuş düzen daraltmıyor mu?
          Uzaklaş laftan, sözden..
          Uzaklaş çirkin bakıştan,
          Yüzlerce iki yüzden..
          Karış yağmura, karış
          Bir karış toprağa,
          Ota, böceğe, ağaca karış..
          Kaldır başını göğe bak,
          Yüzünü güneşe dön,
          Yıldızlara aya bak..
          Sıkan, boğan,
          Daraltan, darıltan
          Manasızlığın içinden çık..
          Bir dem serinle, rüzgâra karış..
          Çek içine, solu esen yeli,
          Tertemiz bir nefese karış.."
          
                                                               ~ Tolga Akpınar

Maendia

"Ah, ölüme aşık bir kadını yaşama hayran bırakan adam... Ölüm aslında benim tattığım kadar kötü değildi de, seninle yaşamayı tecrübe ettiğim için mi öyle hissettim ben? Hayır. Öyle değildi. Ben sadece, ikinci defa ölümden korkup ona sığınmıştım. Ölümden, daha ölüme... Dedim ya... Ben, ona buna inanmaya aç, aptal, kırık bir kızım sadece. Ama yine olsa, yine inanırdım Özgüre. O, en güzel yalanları söyleyen adam... O, en güzel öldüren adam... O... Ölüme fısıldayan adam..."
          
          
                                                                              ÖFA

Maendia

"Tüm bunların yerine uzanıp elimi tuttu," dedim gülümseyerek, "Bana gülümsedi. Jung Hoseok tarzında. Sonra bana şöyle dedi;" dedim o sözcükler kulağımda çınlarken, "Günün birinde hayatına biri girecek. Seni öyle çok sevecek ki aşkı bir kez daha ama bu sefer doğru kişide tadacaksın. Sevileceksin küçüğüm. Çok sevecek, çok sevileceksin. Ama o kişi ben olmayacağım."
          
          Konuşmayı bıraktığımda yanağımdan bir damla daha süzülmüş, elimin tersiyle silip Taehyunga dönmüştüm, "Belki de en güzel reddedilişimdi bu"
          
          
                                    from~ grindhouse
                                           sainaniee