Maurolcardi
uzun zamandır içimde bir boşluk hissediyordum. bu gün fark ettim ki o boşluk, buraya girmemenin yarattığı boşlukmuş. evet, çok fazla yakın arkadaşım var. derdimi anlatacağım, içimi dökebileceğim çok fazla insan.. ama hiçbiri burası kadar iyi gelmiyor bana. kimseye kendimi tam anlamıyla açamıyorum, 'ne düşünür?' diye düşünmekten. burası, hiç düşünmeden, kötü hissetmeden kendimi rahatlıkla açabildiğim yer. bu gün yine buraya sığınmaya geldim.
Maurolcardi
ama eğer öyleyse o bakışlar? kafam çok karışık. bir adım gelse iki adım giderim. çünkü istiyorum. çok istiyorum. ama bunun derslerimi etkilememesi için elimden gelenin fazlasını yapacağım. zaten etkilemedi, etkilemez. zamanla göreceğiz, tüm bunların gerçek olup olmadığını. gerçekse ilerde bir şey yaşayıp yaşamayacağımızı. gerçek değilse şayet, düşüncesi bile çok güzeldi, güzel. bu yüzden mutluyum. umarım en hayırlısı, en iyisi, en güzeli ne ise o olur. ikimiz adına da.
Maurolcardi
sonra ne oldu bilmiyorum. yine konuşmadık. yine bakmadı bana fazla. ama sanırım benden kaynaklı değildi. arkadaşlarıyla tartışmıştı. morali çok bozuktu. o üzgün olunca bende üzülüyordum. neyse, cuma günü -yani dün- böyle bitti. söylemeyi unuttum, dün sınıfta otururken iki kız sınıf arkadaşım mert'e 'hayırlı olsun, destekliyoruz' gibisinden bir şey dediler. mert de 'o bahsettiğin şey ise o olmaz, iddiasına varım' falan dedi. aklıma direkt başka bir kız geldi. öyleyse çok üzüleceğim kesin. ama şöyle bir şey de var, belki tüm bunlar sadece benim yanlış anlamam üzerine olmuş şeylerdir. belki mert beni hiç sevmemiştir. öyle bir şey hiç söz konusu bile olmamış olabilir. maalesef bu ihtimal de var.
Maurolcardi
her hareketini izliyorum. önümde oturduğu için her an onu izleyebiliyorum. bir bakış, bir söz, bir hareket bekliyorum fakat son günlerde hiçbir şey göremedim. bu beni üzüyor çünkü üst üste rüyalarımda görecek kadar çok ilgimi çekmişti. en son, tekrar rüyamda onu görürken yarı uyanık hâlimle, sabahın beşi falan, 'Allah'ım benim için hayırlı değilse, rüyalarımdan, kalbimden ve aklımdan çıkar.' deyişimi hatırlıyorum. sonra rüyamda gördüğümü hatırlamıyorum ama hâlâ aklımda. aklımdaydı. geçen hafta bir kaç kızla -aralarında hiçbir sey olmayacağını bildiğim hâlde- yakın olduğunu görünce, kıskandım. aynı zamanda üzüldüm, kırıldım. ve boşvermeye karar verdim. zaten aman aman sevmiyordum. ama istiyordum işte. cuma günü, dışarıya çıktık sınıfça. onlar oynuyordu bende izliyordum. bir kaç kişi oturduğum için bana eşyalarını verdiler. ondan da bekledim ama vermedi, yüzüme bile bakmadı ilkin. sonra biraz zaman geçti konuştuk bir şekilde. bu sefer bana verdi anahtarını falan. teneffüs oldu ara verdiler. yanima gelip oturdu konuşmaya çalıştı. bende panikledim çünkü sevdiğim insan yanımda oturuyordu. saçmaladım biraz hâliyle. sonra yukarı çıktım su falan içtim kendime geldim. saçımı başımı düzelttim aşağı indim. benim yerime arda oturuyordu. ben gelince kalktı, gel otur dedi. arkasında da mert varmış. ben oturunca medine sırtını yaklaştırır mısın dedi. yaklaştırdım ve sırtını sırtıma yasladı. öyle oturduk bir süre. çok güzeldi. çok güzel hissettim. o an sanki sadece ikimiz varmışız gibi hissettim. yine mutluluğun verdiği aptallıkla saçmaladım bir şeyler. -enes'ten kol saattini istemek gibi, o bana yaslanmışken- sonra kalktılar ve oynamaya devam ettiler. o an şükrettim. sonunda konuşacaktık. ilk başta o kaçtı, sonra ben kaçtım. bu sefer ikimiz de kaçmayacaktık.
