Melody-in-Oslo

-Pluviophile-
          	Latinceden türeyen İngilizce bir sözcük; "Pluviophile". Yağmuru seven, yağmurlu havalarda huzur bulan kişilere deniliyor.

Melody-in-Oslo

-Mutluluğun resmi-
          
          Şu meşhur ‘Mutluluğun Resmi’ aslında bir resim değil, bir şiirdir...
          Nazım Hikmet, iki bölümlük meşhur şiiri ‘Saman Sarısı’nda soruyor üstada: “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin.” Ressam Abidin Dino ise bu soruya şiirle cevap veriyor:
          “İnebilseydin o vapurdan
          Ayağında Varna’nın tozu
          Yüreğinde ince bir sızı.
          Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
          hasretle kucaklayabilseydim
          seninle, bir daha.
          Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
          Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
          Yapardım mutluluğun resmini
          ★★★
          İşte o zaman Nazım,
          Yapardım mutluluğun resmini
          Buna da ne tual yeterdi;
          ne boya...”

Melody-in-Oslo

~Yunan mitolojisi~
          -Apollon ve Hyacinthus-
          
          Apollon dostu ve aşkı Hyacinth'in adının bir çiçek olarak yaşamasını ister. Hyacinth'ten toprağa damlayan kan orada sümbüle dönüşür. Bu çiçeğin taç yaprakları üzerinde Apollon'un acı haykırışlarını (AI) ya da Hyacinthus isminin baş harfini Yunanca olarak görmek mümkündür.

Melody-in-Oslo

~Yunan mitolojisi~
          -Pyramus ile Thisbe-
          ( Kısa versiyon. Uzun halini kitabımda bulabilirsiniz. )
          
          Pyramus Babil’in en yakışıklısı, Thisbe ise en güzeliydi. Birbirlerine komşu evlerde yaşayan iki genç aşık olurlar ancak aileleri evlenmelerine izin vermez. Kaçmaya karar verirler. Dut ağacının altında buluşmak üzere sözleşirler. Thisbe dut ağacının orada avından dönen bir aslanla karşılaşınca bir mağaraya sığınır ancak kaçarken atkısını düşürmüştür. Aslan atkıya kan bulaştırır. Bunu gören Pyramus, Thisbe’nin öldüğünü düşünerek kılıcını kalbine saplar. Kanlar toprağa, oradan da dut ağacının meyvesine ulaşır ve bembeyaz meyve kızıla döner. Thisbe mağaradan çıkıp ağacın oraya gelince Pyramus’u kanlar içinde bulur ve o da kılıcı göğsüne saplayarak kendini öldürür.

Melody-in-Oslo

John Cleese (Ç.N. Bir İngiliz komedyen) bir keresinde şöyle demiştir: “Gülmek insanlarla sizin aranızda bir bağ kurar. Birlikte bir kahkaha attığınızda her tür mesafe çözülür, sosyal hiyerarşi algıları dağılır.”