Geçen haftaki yazımda "İslâm'ın İçini Boşaltan Müslümanlar" üzerine bazı tespitlerimi sizlerle paylaşmıştım. O yazıda, içerisinde en yüksek metafizik hakikatleri barındıran rahmet dini aziz İslâm'ı nasıl hep beraber insanlığın sığınılacak son adası olmaktan çıkarıp kendisinden kaçılan bir din haline getirdiğimizi sorgulamıştım. Tabii ki bunun tek bir sorumlusu yok. Aşamalı olarak işin içinde birden fazla elin olduğu bir süreç. İç sebepleri var dış sebepleri var. Yazılarımdan anlamışsınızdır; bendeniz dış sebeplerden ziyade daha çok iç sebepler üzerinde durmayı tercih ederim. Dış sebepler beni o kadar korkutmaz. Baş edilmesi daha kolay bence. Sen açık vermezsen şeytan vazifesini yapamaz düsturuna inanırım. Ama iç sebepler öyle değil. Tıpkı hastanın hastalığını kabul etmemesi gibi patolojik bir durum. Kimse suçu üzerine almaz, hep diğerine atarak rahatlar. Girift ve zor bir konu. Halbuki bu menfi durumda herkes payına düşeni alma ve düzeltme büyüklüğünü göstermesi gerekir.
  • Ahiret makamı
  • JoinedNovember 25, 2019



1 Reading List