Ben kim miyim ?
Soğuk kış günlerinde yeryüzüne düşen küçük bir kar tanesi,
Ben kim miyim ?
Gece güneşin ardından bıraktığı kızıllıkla beraber ışıldayan katrilyonlarca yıldızın arasından bir parıltı,
Ben kim miyim ?
Çeyrek milyar kadar canlının bulunduğu ve tek bir kazananın olduğu olan oyunda şans eseri yaşama hakkı kazanmış kişi,

Biraz anlamsız mı geldi ?
İyi dinle o zaman...

Kara bulutların teker teker dünyanın yüzeyine indirdiği yağmur damlalarının arasında kendine de bir yer edinmiş zavallının teki,
Korkunun pençesine yakalanmış, ölmeyi bekleyen korkusuz,
Beyazın tonlarından en güzelini, siyahı seçmiş bir ruh,
Işığı aydınlatan karanlığın içindeki acıya bürünmüş bir beden,
Şeffaf Kanatlar' ın ardından dünyayı gözetleyen karanlığa mahkum olan gözlere sahip biri,
Konuşmak yerine, duygu karmaşası içindeki hislerini çığlıkla anlatan dilsiz,
İnsanların haykırışlarını duyduğu halde onları duymazdan gelen bencil sağırın teki,
Yaşayanların galip geldiği savaşta kazanmanın sevinci ile içkisini yudumlayan bir ölümlü,

Ben, bu saydıklarımın hepsiyim.

Kısaca ben,
Sonsuz bir boşluğum.

Ben,
Kimseyim.

Ben...
Yokluk içindeki hiçim.