m

Ne hissettiğimi, ne istediğimi ben söylemeden anlıyorsun. Beni nasıl bu kadar iyi tanıyorsun ki? 

do you even care about me?

l love you, l always will. You're my little baby!! 

bu kadar değersiz hissettirmeyi nasıl başarıyorsun

gözlerim mahvoldu

mavi'm

Tu étais formidable, j'étais fort minable

Yıldızlı gecelerde kulağımda müzikle gökyüzünü izlerden aklımdaki tek şey sensin
          Seni her an düşünmeden yapamıyorum
          Uyurken bile rüyalarıma başrollük yapıyorsun
          Gözlerin hep aklımda, her kelimen ezberimde.
          Sesini, gülüşünü, tatlılığını, bakışlarını..
          Her şeyini çok özlüyorum
          Sana anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki her şeyim
          Seni çok ama çok seviyorum.

Sahip olmak isterdim sana
          Yanında ısınmak, dalmak isterdim rüyalara
          Fakat farkındayım gerek yok zorlamaya
          Bilirim ısınmasını uzaktan da
          Yeter ki sen kal yanımda

İnsanların bu doğruluk olayı ile olan takıntısını anlayamıyorum. Doğru zaman, doğru insan, doğru yer... Nedir bu saçmalık? Doğru denen bir şey yoktur. Özellikle de doğru insan. İnsan doğru olacak ya da hep doğru kalacak kadar stabil bir canlı değildir. Böyle sözler sarf ederek sadece ileride yaşayacağımız acıyı körüklüyoruz. Bir insana her daim aynı duyguları besleyemezsin, insansın sen. İstesen de yapamazsın. O yüzden bu acınası aklını bu acınası sözle kandırmayı kes.