Bu aralar tek ihtiyacım olan şey derin derin bir uykuya dalıp sonsuza kadar uyanmamak çünkü çok yoruldum kafamın içindekiler sürekli kalbimi parçalıyor içime attıklarım ruhumu parçalıyor ...
Bu aralar tek ihtiyacım olan şey derin derin bir uykuya dalıp sonsuza kadar uyanmamak çünkü çok yoruldum kafamın içindekiler sürekli kalbimi parçalıyor içime attıklarım ruhumu parçalıyor ...
Eğer bir gün kara topraka girersem üstüme toprak atarsan her kürek atıgınizda iyiki giti acıları biti yaraları sarıldı sırtındaki yükten kurtuldu akan göz yaşları dindi bu hayata çok yoruldu dinlenir belki toprak ona iyi bakar sevdiklerinden çok darbe yedi diyin...
Bu sükut çiğnenen bir muhabbetin yasıdır.
Bu sükut bir kömürün içerden yanmasıdır.
Bu sükut beynimdeki cinnetin potasıdır;
Görüp aldanmayınız sessizce durduğumu
Göğsümde gözlerinin sapladığı bir bıçak,
Beynimde hayaliyle alevlenen bir ocak...
İçerim bu haldeyken herkes garip bulacak:
Başımı sükunetle taşlara vurduğumu...