"Ben ümitsizliğin içinde kaybolmuş bir insandım.
Kaybolup, yolunu bulamayan. Susup, sadece dinleyen. Korkusunu kendine saklayan, sonunu bilmediği bir hayata tutunan insandım. Güçsüzdüm bazen. Sorunluydum ve hatta çaresizdim. Kendi yolumu asla çizemezdim. Savaştım, ama direnemedim. Hiç gücüm yokken, son gücümü çığlıklarıma ve haykırışlarıma verdim.
Öyle bilinmezliğin içindeydim ki; gözümün gördüğü hiçbir şeyi ayırt edemezdim. İnat ettim, dayanmak istedim. Her gün, sadece bir umut daha bekledim. Son kanat çırpışlarımı izledim. Yerlerde sürünerek, canım yana yana son noktaya geldim. Bitmeyen bu savaşta; kendime daha çok yenildiğimi hissettim. Ama biliyor musun? Ben yine de devam ettim. Tırnak uçlarıma kadar hissettiğim acıyı katlanılmaz hale getirene dek devam ettim. Kendimden defalarca özür diledim. O son noktada bir kez daha diledim.
Ve işte... son özürüm orada oldu. Çünkü ufak bir ışık bana doğru yaklaşıyordu. Bunu hissediyordum. Sesimin çıkmadığı anda içimden bu sefer kendime teşekkür etmeye başlamıştım. İlk defa bir şey başardığımı, bir adımı atabildiğimi anlamıştım. Elimden tutup bir adım daha atabilmeme sebep olan o insanla tanışmıştım. Bana benliğimi kazandıran o insan... kalbimin içine giren ve beni sonsuzluğa sürükleyip yaralarımı iyileştiren insan. Son umudum, son tutunuşum, son çarem ve sonsuzum.
Ve sonra... tekrardan uçmama izin vermişti o insan. Çünkü benimle birlikte o da kanat çırpıyordu. Beni kendi cennetine götürüyordu. Kendine. O benim cennetim olmuştu.
Onu yanımda hissettiğim her an benim için yaşam sebebi olmuştu. Teşekkür ediyordum ona. Hayatımı bana geri verdiği için; kendi cennetinde bana sonsuz yaşama hakkı sunduğu için teşekkür ediyordum. Onu çok seviyorum... ve hep seveceğim. Kalbim, her şeyim, Umudum..."
Çok özel birine.
M~