2. Sezon 30. Bolum yayınlandı :) Bol yorumlarınızı bekliyoruz, keyifli okumalar. :)
.
.
İpek, yere yığılan Anıl'ın yaralanmış olmasıyla ne yapacağını bilemezken; Reha ve Yavuz cephesinde de işler karışıktı. Yavuz, Reha'ya sorduğu "Suçluların dünyasında mısın yoksa onlara karşı savaşan bir savaşçı mı?" sorusuna tam bir cevap alamamıştı. Asansör bir anda çalışmış, yukarıya çıkmaya başlamıştı. Hala Reha tarafından ses soluk çıkmamıştı, ta ki asansör durup kapıları açılana dek. Reha, gözlerini kendisine dikkatle bakan genç adamın gözlerinden ayırmadan; "Bu sorunun cevabını bulursan o adamı sen konuşturursun. Ama zamanımız yok, acele etsen iyi olur." diyerek sessizliği bozmuş, hemen ardından da asansörden çıkıp hızla ilerlemeye başlamıştı.
Hay aksi! Şimdi de bu dert çıkmıştı Yavuz'un başına. Kesin alay ediyor olmalıydı bu Reha Acar kendisiyle. Bunun başka açıklaması olamazdı. Adam hem zamanımız yok, diyor hem de ne kadar süreceği belli olmayan bir zihin çalıştırma görevi icat ediyordu.
Yavuz, içten içe söylenerek asansörden çıkıp, Reha'nın peşinden giderken bir an sinirle sadece kendi duyabileceği bir ses tonuyla; "Kızı kılıklı!" demişti ama kulağı çok keskin olan Reha, bu dediğini duyup aniden durmuştu. O durunca Yavuz da durmuş, Reha'nın çatık kaşlarıyla kendisine bakıp; "Ne dedin sen?" demesiyle yutkunmuştu. Ama bu dediğini ondan saklayacak hali yoktu. En nihayetinde korkak değildi. Hele ki Reha'dan korkacak hiç değildi!
https://www.wattpad.com/story/177567409