Nathaliepall

18. bölümden bir kısım…
          	
          	
          	-Demir kapıyı tıklayıp 'gel' kelimesini duymamasına rağmen hafiften aralayınca kızının kızarmış gözlerini gördü. Ahsen kapıya dönmeden önce gözlerini sildi. Hala ağlıyordu ama bu sefer ağlarken saklanacak delik arıyordu. Babasından saklanamamıştı. 
          	
          	Demir içi yana yana içeriye girdi. Ahsen hala ona bakmamışken yanına oturdu. "Kızım. İyi misin?" Kafasını kaldırdı Ahsen. Kızarmış burnu ve gözyaşlarıyla Demir'e baktığında gözyaşlarını elinin tersiyle silmeye çalıştı. Demir'in eli Ahsen'in bileğini tuttuğunda buna engel olmuştu. "Eğer rahatlayacaksan yanımda ağla."
          	
          	Eliyle omzuna vurduğunda bu sefer de elini kızının yanağına götürüp başını kendi omzuna dayamasını sağlamıştı. Bu yakınlaşma Ahsen için ne kadar normal bir destek olsa da Demir için öyle değildi. Her an kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. Burnuna gelen kokusunu içine çektiğinde ilk defa evlat kokusunun nasıl olduğunu hissetmişti. Tüm ciğerlerini bu kokuyla doldurduğunda o da kafasını ağırlığını vermeden Ahsen'in başının üzerine koydu.
          	
          	"Anlat bakalım ne oldu?" Omzunu silkti Ahsen. Anlatırsa daha çok ağlayacaktı. Demir ise yanında nazlanan kızına gülümsedi. "Niye öyle yaptın şimdi? Dert dinlemeyecek biri gibi miyim?" 
          	
          	Ahsen başını yasladığı omzundan kaldırıp Demir'in yüzüne baktı. Yanlış anlaşıldığını düşündüğü için "Hayır." dedi.
          	
          	"E o zaman neden anlatmıyorsun? Bak bakayım bana o adam mı bir şey dedi?" Kafasını iki yana salladı Ahsen. İskender'in bir şey dediği yoktu ama hatırlattıkları yetmişti. "Kim ne yaptı o zaman? Biri bir şey mi dedi?"
          	
          	
          	Kelime sayısı fazla olduğu için aşağıya aktarıldı…
          	

Nathaliepall

"Kimse bir şey yapmadı. Arada bana geliyorlar." Anlatmak istemiyordu kimseye kabuslarını. Taylan, Ege, Berkin, Zeynep, Azra ve Mete biliyordu sadece. Onlar da bu ana denk geldiği için kendileri öğrenmişlerdi zaten. Gözleri yeniden dolacakken zorla gülümsedi.
          	  
          	  "Gelmesinler o zaman. Biri bir şey yapıp da bana söylemiyorsan kırılırım. Kızım... sayılırsın sen." Ahsen gülümseyince Demir'in içi eriyip gitti. Bir mutluluğu görmek başkasına mutluluk verir miydi? Konu evlat olunca sanki karşısındaki koca kadın değil de küçük bir kız çocuğu gibiydi Demir'in gözünde. Ahsen gülünce içine bahar geliyor, çiçek açıyordu.
          	  
          	  "Kusura bakmayın albayım ya. Şımarık çocuk gibi yanınızda saçma sapan bir şey yüzünden ağladım." gülüyordu şu an Ahsen. 
          	  
          	  "Kusura bakarım!" dediğinde gülmesi duran Ahsen, Demir'e döndü. "Şaka yapıyorum. Yanımda her zaman ağlamak istersen ağlayabilirsin. Tabii isteğim olmaması yönünde." dediğinde artık Demir de gülüyordu. Yeniden gülmeye başlayan Ahsen ile söyleyemediği o şeyi içinden söyledi Demir. 'Kızlar babalarına şımarır kızım, istediğin zaman bana şımarabilirsin.'
Reply

zeynep6161ozturk

WhatsApp kanalına pazartesi cuma bölüm gelicek demiştin. Bu düzenli her hafta devam edicek mi yoksa bu haftalık mıydı? Yeni evin hayırlı olsun bu arada. Güle güle otur :) 

zeynep6161ozturk

@ zeynep6161ozturk  rica ederimmm 
Reply

Nathaliepall

Geçen pazartesi ve cuma için demiştim pazartesi dolu olduğum için atamadım ve bu cuma attığım da uzun bölümdü bu yüzden. Sadece bu haftalıktı. Her cuma bölüm gelmeye devam edecek balım. 
            
            Teşekkür ederimm :)
Reply

tablofanclup

Wp kanalı var mı ya veya bi topluluk vs

Nathaliepall

@tablofanclup gönderilmiyor balım bana tiktok hesabın varsa tiktoktan dm at ben oradan göndereyim sana
Reply

tablofanclup

Yaa insta yok bende linki buraya atma şansın var mıı
Reply

Nathaliepall

18. bölümden bir kısım…
          
          
          -Demir kapıyı tıklayıp 'gel' kelimesini duymamasına rağmen hafiften aralayınca kızının kızarmış gözlerini gördü. Ahsen kapıya dönmeden önce gözlerini sildi. Hala ağlıyordu ama bu sefer ağlarken saklanacak delik arıyordu. Babasından saklanamamıştı. 
          
          Demir içi yana yana içeriye girdi. Ahsen hala ona bakmamışken yanına oturdu. "Kızım. İyi misin?" Kafasını kaldırdı Ahsen. Kızarmış burnu ve gözyaşlarıyla Demir'e baktığında gözyaşlarını elinin tersiyle silmeye çalıştı. Demir'in eli Ahsen'in bileğini tuttuğunda buna engel olmuştu. "Eğer rahatlayacaksan yanımda ağla."
          
          Eliyle omzuna vurduğunda bu sefer de elini kızının yanağına götürüp başını kendi omzuna dayamasını sağlamıştı. Bu yakınlaşma Ahsen için ne kadar normal bir destek olsa da Demir için öyle değildi. Her an kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. Burnuna gelen kokusunu içine çektiğinde ilk defa evlat kokusunun nasıl olduğunu hissetmişti. Tüm ciğerlerini bu kokuyla doldurduğunda o da kafasını ağırlığını vermeden Ahsen'in başının üzerine koydu.
          
          "Anlat bakalım ne oldu?" Omzunu silkti Ahsen. Anlatırsa daha çok ağlayacaktı. Demir ise yanında nazlanan kızına gülümsedi. "Niye öyle yaptın şimdi? Dert dinlemeyecek biri gibi miyim?" 
          
          Ahsen başını yasladığı omzundan kaldırıp Demir'in yüzüne baktı. Yanlış anlaşıldığını düşündüğü için "Hayır." dedi.
          
          "E o zaman neden anlatmıyorsun? Bak bakayım bana o adam mı bir şey dedi?" Kafasını iki yana salladı Ahsen. İskender'in bir şey dediği yoktu ama hatırlattıkları yetmişti. "Kim ne yaptı o zaman? Biri bir şey mi dedi?"
          
          
          Kelime sayısı fazla olduğu için aşağıya aktarıldı…
          

Nathaliepall

"Kimse bir şey yapmadı. Arada bana geliyorlar." Anlatmak istemiyordu kimseye kabuslarını. Taylan, Ege, Berkin, Zeynep, Azra ve Mete biliyordu sadece. Onlar da bu ana denk geldiği için kendileri öğrenmişlerdi zaten. Gözleri yeniden dolacakken zorla gülümsedi.
            
            "Gelmesinler o zaman. Biri bir şey yapıp da bana söylemiyorsan kırılırım. Kızım... sayılırsın sen." Ahsen gülümseyince Demir'in içi eriyip gitti. Bir mutluluğu görmek başkasına mutluluk verir miydi? Konu evlat olunca sanki karşısındaki koca kadın değil de küçük bir kız çocuğu gibiydi Demir'in gözünde. Ahsen gülünce içine bahar geliyor, çiçek açıyordu.
            
            "Kusura bakmayın albayım ya. Şımarık çocuk gibi yanınızda saçma sapan bir şey yüzünden ağladım." gülüyordu şu an Ahsen. 
            
            "Kusura bakarım!" dediğinde gülmesi duran Ahsen, Demir'e döndü. "Şaka yapıyorum. Yanımda her zaman ağlamak istersen ağlayabilirsin. Tabii isteğim olmaması yönünde." dediğinde artık Demir de gülüyordu. Yeniden gülmeye başlayan Ahsen ile söyleyemediği o şeyi içinden söyledi Demir. 'Kızlar babalarına şımarır kızım, istediğin zaman bana şımarabilirsin.'
Reply

evkitaptir

Bölüm ne zaman balll??

delininelemi

ay olur mu ne bahanesi askım kolaylıklar diliyorum beklerizz hasretle(yeter ki sarpım gülsün ehehehuhu)
Reply

Nathaliepall

@delininelemi balım taşınma işim var yazamadım çok bahane gibi duruyor ama yemin ederim çok doluyum.
Reply

delininelemi

bugun yok muyuzz ya hayııır tüm hafta bekledim askımm 
Reply

Nathaliepall

17’den alıntı getirdim size.
          
          
          “Kimsin sen?” diye soran Duygu’ya şaşırdı. 
          
          “Ahsen.” Onun kim olduğunu bilmiyordu, gelen ona değil de Sarp’a geldiği için de soramıyordu. Sadece Sarp’a dönüp baktı. 
          
          Kapıyı açmamak için kapıdan uzaklaşan Sarp, Ahsen kapıyı açınca yanına gelmişti. 
          
          Sarp konuşmadan Duygu konuştu. “Sen ölmedin mi?”
          
          “Yani şu an karşında durabiliyorsam ya ölmemişimdir ya da sana musallat olmuşumdur?” Kapıdan çekilip muhattap olması için Sarp’a yol verdi. 
          
          “Duygu kapıyı kapatacağım, çık lojmandan. Bir daha da gelme.” Sarp kapıyı iterken Duygu tuttu kapıyı.
          
          “Bir dakika bir dakika. Siz sevgili misiniz? Sarp?” Duygu’nun sorusuna Ahsen “Ha-“ diye cevap verecekken Sarp, Ahsen’in sesini bastırdı. “Evet. Ahsen, sevgilim. Yanıma yaklaşmaya çalışma artık Duygu. Geçenki konuşmadan daha fazla bağırmak istemiyorum. Konuşmak istedin konuştum, olmayacağını anladın. Uğraşma. İlgilenmiyorum.”
          
          Kapı kapandı. “Bu ne şimdi?” Ahsen cevaba şaşırmıştı. Hatta sinirlenmişti. 
          
          “Ne ne şimdi?” 
          
          “Kadından kaçmak için niye yalan söyleyip beni kullanıyorsun? Adam gibi konuşsana sevgilim değil ama seni istemiyorum diye.” 
          
          “Kullanmadım Ahsen. Soru sordu ben de cevabını kendime göre verdim. Yalan ya da doğru. İstediğim cevabı verdim, seni kullanmadım.”
          
          “Sapığınsa söyle uzaklaştırma kararı çıkartayım Sarp. Ya herkese sevgili olduğumuzu söylerse?” 
          
          Güldü Sarp. “Bir şey olmaz Ahsen. Biraz sakin olsana.”