Hayaller kuracak kadar heves dolu, o hayaller için savaşamayacak kadar yorgun... Yarınlarının hesabını yapan ama bugünü zar zor bitiren... Ölmek ve yaşamak kelimelerini kendince yorumlayabilen ama artık ikisini birbirinden ayırt edemeyen... Başkalarına gülen, kendiyle yalnız kalınca biten.. Daha hayatının baharındasın denilen yaşta her gün ölen... Bu cümleler, son zamanlardaki beni ifade ediyor.
Aktiflik sıfır, bölüm yok.
Bilmiyorum belki yorgunluk, belki hayattan olanlara karşı duyulan kırgınlıkla karışık kızgınlık, fazlaca bıkkınlık hissettiklerim. Oluyordur hepimize, bazen çıkış yokmuş gibi görünür. Ama sanki bu defa farklı hissediyorum, bir çıkış varmış ama bana çok uzakmış ve benim çıkışa giden yolu yürümeye mecalim yokmuş gibi.
Ne yazdığımı, niye yazdığımı da bilmiyorum şu an ama sanırım kendimce çığlık atıyorum. Her gece başımı yastığa koyuyorum, her sabah aynı yastıkta uyanıyorum ve yine aynı yastıkta uyuyup aradaki zamanı bomboş geçiriyorum. Depresyon mu deniyor adına bilmiyorum. Sadece çok kötü hissediyorum.
Tamam mı Neslihan diyorum, yoksa devam mı? Aklım da kalbimde devam diyor ama ne olduğunu bilmediğim bir şey beni yolumdan ediyor.
İçimi dökmek istedim sanırım. 23.05.25. Tarihi de atmış olalım, eğer çıkabilirsem bu düştüğüm çukurdan bugünleri de unutmak istemem. Her düşüş, bir kalkışa vesile olur çünkü.