Yüreğinde müphem bir acı var biliyorum, meskenim
Ruhun parçalanıyor sanki ve her parça hayatın anlamını sorguluyor.
Öyle çok sorguluyorsun ki artık korkuyorsun
"Hep böyle mi devam edecek?" diye soruyorsun kendi kendine
Uzaklaşmak istiyorsun, belki de kaçmak.
Bilinmezlik seni mahvediyor.
Oysa bilmiyorsun meskenim, bu sadece bir dönemeç
Yorgunsun sadece
Uyumak istiyorsun, belki de kaçmak.
Bu durum öyle kolay bir şey değil
Dışarıdan biri baksa "Normal biri, yaşıyor" der
Soruyorum zihninde defalarca kendini öldürmüş biri nasıl yaşayabilir?
Karşındaki düşman fil gibi değil mi?
Ve sende minik bir kuş...
Ama korkma meskenim,
Bizde kuşlar, filleri yener.
Özledim, gözlerini
Bahar yeşili gözlerini
Bakma bana öyle şimdi
Niye öyle sessiz fırtınalar kopuyor gözlerinde
Anlıyorum seni tüm yüreğimle
O yüzden sende ki hüzün bana da bulaşıyor
Lakin hüznünü de severim ben senin.
Hüzün denizi anımsatır
Deniz de sana çok yakışır.
Daimi hüzünlen demiyorum
Yalnızca seviyorum dedim
Denizini de baharını da
Fakat denizinde fırtınalar kopmasın
Bunu istemem, hem de hiç.
Bekliyorum, bekliyoruz (balla)
Fırtınana yelken açmayı
Yalnız bilmiyoruz nasıl yelken açılır?
Korkmuyoruz da, yelkenimiz parçalanır diye
Tek korkumuz fırtınanın içinde kalana bir şey olmasın.