Efendime söyleyeyim bir gün oturuyoruz yine böyle kahvede arkadaşlarla neyse 'Tayyar' dediler 'böyle olmaz biz çok sıkılırız'. Dedim 'Tavla oynayın'. Tavlayı da ben buldum bu arada ama onu başka bir zaman anlatacağım neyse devam edeyim. Dediler 'Tayyar biz ondan da sıkıldık' eve gittim dedim ne yapsam ne yapsam Tayyar sen zeki adamsın bulursun bir çare derken baktım telefon öter durur açtım bizim damat Şükrü neyse efendim babacım burada bir İngiliz var ne söylüyor anlamıyoruz galiba aç. Senin meşhur pilavını duyup gelmiş olabilir dedi. Dedim çocuğum sen hiçbir yere ayrılma ben hemen oraya gelirim. Neyse efendim onların yanına gittim baktım İngiliz verdim eline Turkish pilav dedim kızcağız yedi yedikçe "bitiful" dedi. Dedim "No bitiful pilav pilav Seyyar Tayyar pilavıdır". Bu ben böyle dedikçe hâlâ 'bitiful' dedi "no bitiful pilavdır kızcağızım" neyse baktım kızın elinde bir kitap dedim ben bunlara napacağımı buldum. Aradım Trump'i o "Tayyarcım ne zamandır pilavını yemiyoruz" dedi. "Şimdi boşver pilavı da bana telefon gönder" dedim. O da gönderdi. Açtım telefonu bir sürü kitapları indirdim tek bir uygulamaya koydum dedim bunun adı pat olsun patladı gitti. İngilize döndüm dedim "bak bu benim icadım 'pat' dır. Dedi 'wat'. Dedim 'no wat pattır'. Dedi 'wat' evladım çocuğum wat değil patdır benim icadımdır. Dedi 'wat'. Dedim hadi wat da olsun sonra watpad dedim patladı gitti :D
- JoinedJune 12, 2018
Sign up to join the largest storytelling community
or