"Sakardı. İnatçıydı. Kırılgandı. Bazen küçük bir çocuk gibiydi, bazen yüz yaşında ruhsuz bir kadındı. Bazen sessizdi, bazen avaz avaz bağırırdı. Güçlüydü. Cesurdu. Benim için yaşamayı göze alacak kadar... Acıları pul pul dökülürdü yüzüne, parlardı."
Yalanlarıma sürekli inanırdı.
Balıktı çünkü o. Ne dersem diyeyim, inanması gereken, aptal bir balıktı. Gitsem bile, geri geldiğimde bana olan öfkesini otuz saniyede unutması gereken, turuncu bir balık... Her otuz saniyede bir bana tekrar âşık olması gereken, küçük balık... Ama atladığı bir şey vardı. O balıksa bile, ben okyanustum."
"Ve okyanusların dalgaları ne kadar uzağa gitse de, mutlaka geri dönerdi."