Önce uzun soluklu bir nefes alır, sonra onun özlemiyle nefesini geri verirdi. Yaprakları saymayı bıraktı. Caddenin kırmızı ışıklarında da beklemiyor artık, yürüyüp gidiyor öylece. Kendinden büyük adımlarla ve derin soluklarla yürüyüp gidiyordu karanlığa.