Parapsixoloq

Salam. Uzun müddətdir buralarda deyildim, ara-bir gəlib dəysəm belə, səssiz idim. Son günlər içim bəzi hisslərlə coşub-daşarkən bir qeyd buraxmaq istədim. Gələcəkdə övladlarım olanda birinin adını Təbriz, birini Turan qoyacağam.  :')

Parapsixoloq

Onu ve sevgisini bir kitabımda saklayacağım. Yolun sonuna gelecek olsak bile, böyle kolayca silip atamam onu. Kalbimde yaşatmadan vedalaşamam. Sanırım, bir gün ben de "Yanındakiyle yaşar, aklındakiyle ölürsün" durumunu yaşamak zorunda kalacağım. Çünkü böylesi özel bir adamı ben unutamam. Unutmak, ihanet olur. Sevgime, sevgisine. Şartlar gereği bir arada olamıyor olsak bile... Seni unutmayacağım canımın içi. 

Parapsixoloq

Uzun zaman sonra, ben geldim :')
          Bu süreçte çok zorlu ve çok güzel olmakla türlü türlü serüvenler yaşadım, olaylar atlattım ve çoğu halen de devam etmekte. Ama bir şekilde yaşıyoruz, yılmıyoruz, ve yaşamaya devam edeceğiz.
          
          Gelgelelim bugün uzun zaman sonra wattpad'i tekrar yükleyip içimi dökmeme neden olacak o olaya (:
          
          Bugün çok sevdiğim o beyefendiyle görüşmüştük. (Canımın içi ya, sevgim kabardı şu an, yiyeceğim şu adamı)
          
          Birlikte geçirdiğimiz saatler sonrası yaptığı bir şey şu aşka âşık kalbimi aldı, şeker pamuklarının içine attı, kaz tüyü yastıklarla üzerine üzerine vurdu, içimden nasıl bir elektrik dalgası geçti, anlatamam. Kendisi, benim "Misafir Çocuğu" isimli kitabımda hayran hayran yazdığım ana erkek karakterimin, Mert'imizin yapmış olduğu bir hareketin aynısını yaptı. Benim için çok özel olduğundan ne olduğunu söylemek istemiyorum aslında, ama aşırı soft bir sahneydi. Aklıma geldikce delirecek gibi oluyorum ağlicam of :""""
          
          Düşünsenize, sadece hayallerinde olabilecek güzellikte bir şeyler yazıyor, o hayali karakterlerine yaşatıyorsun. Senin kaleminden karakterin belirli eylemler yapıyor. Ve gün geliyor, sevdiğin adam tüm bunlardan habersiz bir şekilde gelip senin hayranlıkla yazdığın o sahneyi sana yaşatıyor. Gözlerim doldu oğlum, şaka gibi. Son birkaç aydır gerçeklik algımı yitirmiş gibiyim, hepsi hayal ürünüm bile olabilir, şaşırmam artık. Umarım tüm bu zorlukları birlikte atlatır ve birbirimizi hiç kaybetmeyiz. Bunu gerçekten tüm içtenliğimle diliyorum...
          
          

Parapsixoloq

Ben duygularımın bu durumu birazcık abarttığını düşünmüştüm ama bu basbaya ağlatıyor beni ya. Bariz şekilde, kolayca gözlerimden yaşlar akıveriyor mutluluktan, duygusallıktan. Bugün çok güzel şeyler oldu. Kısaca anlatmak gerekirse, kendisine gönlümü kaptırdığım beyefendi uzun bir süreç sonrası, bugün arkadaşlarına beni anlattı. Buradaki esas konu arkadaşlarının kim olduğu ve benim onları da en az beyefendinin kendisi kadar çok ama çok sevmem. Anlatırken tekrar gözlerim doluyor şu anda, hepsini o kadar çok seviyorum ki. Beni kabul etmemelerinden, ya da sessizliğim yüzünden hakkımda sinsi biriymişim gibi düşüneceklerinden ölesiyle korkuyordum. Çok büyük mutluluk ve şaşkınlıkla karşılamışlar bu haberi. Beyefendinin kendisini ilk kez böyle bir ilişkide gördüklerinden dolayı ayrı, birlikte olduğu kişinin ben olduğumdan dolayı ayrı şok geçirdiler. O an orada olup canlı canlı görebilmeyi çok isterdim gerçekten. Bu kadar değer verdiğim kişilerden olumlu bir tepki alabilmek o kdar mutlulukverici ki. Hâlâ rüyada gibiyim. Gerçek olamayacak kadar güzel... :")
          
          Edit: Beni biraz önce annesine anlatmış. Hâlâ inanamıyorum...
          
          Ben gerçekten ciddi ciddi bu yolda ilerliyorum, bir süre sonra kocaman bir yere varacağım, belki de tamamen farklı bir dünyaya geçeceğim, ama yol o kadar güzel ki durmak bile istemiyorum. Nereye götürürse götürsün, tam gaz devam etmekteyim. Sonuç da süreç kadar güzel olacak, tüm kalbimle inanıyorum. :')
          

Parapsixoloq

Başlangıçta söylediğim esas konuya geçecek olursakkkk...
          
          Notlarımı okuduktan ve bu küçük sohbetimizden sonra tekrar sessizleştik. Tüm gün yüzüme vuran rüzgardan dolayı başım fena halde zonkluyor ve acı veriyordu. Bundan bir iki kez bahsetmiştim. Acısı arttığında tekrar dile getirdim, ve görmezden gelmeye çalışıp telefondan bir şarkı açmaya yeltendim. Ben şarkıyı açamadan, bir anda beni kendine çekip alnıma bir öpücük bıraktı.. Neye uğradığımı şaşırmış, adeta feleğim şaşmıştı. Sanki içimde bir fırtına kopmuştu o an. Kendisinin söylediğine göre yüzüm kireç gibi olmuş, garip bir yüz ifadesiyle kalakalmışım. Donakalan halimden korkmuş, ne hissettiğimi kestirememişti söylediğine göre. Ardından ne yaptı biliyor musunuz? Beni çekip göğsüne bastırdı, sıkıca sarıldı ve saçlarımı okşamaya başladı. Bense olayın gerçekliğini kavramaya, nefesimi düzene sokmaya çalışıyor ama başaramıyordum. Kafam göğsüne yaslanmış öylece dururken kalbinin atışını dinledim. Benim hızlı nefeslerimden pek bir farkı yoktu. Gözlerimi kapattım, yanında olmanın mutluluğunu yaşadım içten içe. Saçımı okşayan elini tutmak istedim, çok istedim, ama yapamadım. Ayrıldığımızda ve bir şeyler söylemeye yeltendiğimde dilim söz tutamaz olmuştu, ellerim titriyordu. Bir anda aşırı yoğun duygulara maruz kalmış ve hepsini dibine kadar yaşamış olmanın yan etkisiydi bu. 
          
          Demin söylediklerime bir ekleme daha. "Bizden neden olmaz?" sorusunun ve konuşmamızın ardından bir süre daha düşünüp, "Olur aslında, sadece korkuyorsun." dedi. Ben de, "Hem de nasıl." diye yanıtladım onu. Tüm dürüstlüğümle içimdeki her şeyi önüne sermeme rağmen, hâlâ korkuyorum. Ama bu da geçecek, öyle umuyorum.
          
          Öyle işte. Sayesinde, harika bir gündü gerçekten. Seviyorum bu adamı.. ❤️

Parapsixoloq

Dün beni alnımdan öptü. Feleğim şaştı.
          
          Ona çıkma teklifi eder gibi bisiklet yarışına davet etmiştim. Bugün buluştuk, yarıştık, konuştuk, şakalaştık. Sonra terasta, şehrin her tarafını görebileceğimiz bir yere oturduk. Tam da güneş batmasına az kala. Manzara o kadar muhteşemdi ki. Gelelim esas konuya. Ben ne yaptım, biliyor musunuz? 2022 temmuzundan beri, onunla ilgili hissettiğim en ufak bir duyguda buraya yazdığım notların bir çoğunu ona okuttum. Kendisi çok ısrar etmişti, ama okuması konusunda endişeliydim. Çekiniyordum, korkuyordum. Ama o o kadar hevesli ve ilgiliydi ki... Adeta karşımda çocuğa dönmüş, can-ı gönülden bir oyuncağı ister gibi notlarımı istiyordu. Önceki gecelerde birkaçını yollamıştım kendisine, okuyup duygularını paylaşmıştı. En son, "buluştuğumuzda okumam için diğerlerini de verebilir misin, tepkilerini canlı görmek istiyorum" demişti. Acayip gerilmiş ve bunu kendisine de söylemiştim, ama sonuç olarak kabul ettim ve okudu. O uzun uzun okurken ben çekmedim bakışlarımı gözlerinden, yüzündeki duygu değişimlerini, kaşında oluşan ve yok olan küçük çatları izledim.. Tablo seyreder gibi seyrettim adeta. Bitirdi, birkaç dakika öylece sustuk. 
          Hatırlarsanız, notlarımın neredeyse hepsinde "biz"e dair bir umutsuzluk hakimdi. Asla inanamıyor, ve bizi çok alakasız, imkansız görüyordum. Sürekli bizden olmaz, olamaz, sevemem, sevmeyeceğim gibi cümleler kullanıyordum. 
          Bir süre sonra sessizliğini bozdu ve, "Neden bizden olmaz ki?" diye sordu düşünceli bir tavırla, morali bozulmuş gibi. Ona baktım, "O zamanlar öyle düşünüyordum," dedim. 1 ay öncesine kadar tamamen umutsuz, kendini kaptırmamaya çalışan ve direniş gösteren biriydim. O hayatımın ortasına atlayıp farkında olmadan yaptığı küçük müdaheleleriyle tüm dengelerimi sarstı ve beni yeni bir akıntıya çekti. Şimdi orada yüzüyor ve akışına bırakmış bir şekilde hayatın ve onun getireceklerini izliyorum.
          
          Devamı (esas konu) diğerinde >>>>