Pişmanlık… Ard arda yazılmış 9 harfin hayatımda bu kadar büyük bir yere sahip olacağını hiçbir zaman bilmezdim. Hayatımda aldığım bütün kararlardan pişman olmuşumdur, gerçekten diyorum ha, abarttığım falan yok. İnsan 17 yıllık hayatında aldığı bütün kararlardan mı pişman olur? Oluyormuş, vallahi. Şu 1 ay öncesine kadar en büyük pişmanlığımın mükemmel giden ilişkimi bitirmem olduğunu düşünüyordum; meğersem o değilmiş.
Alışmak: Bir şeyi yapa yapa çok kolay yapabilecek bir duruma gelmek.
Peki alışmamak/alışamamak: 7300 sabah, saat 6'da kalkılmasına rağmen 7301. sabah yine küfrederek uyanmaktır.
Hayatım boyunca şu cümleyi duydum: "Alışırsın, insanoğlu her şeye alışır."
Yine ve yine, küçüklükten bize dayatılan cümlelerden biri.
İnsanoğlu her şeye alışmaz, alışamaz. En basitinden, sizi terk eden sevgilinize ne kadar kızgın olsanız bile onun yokluğunu hissedersiniz. Bu da onun yokluğuna alışmamış olduğunuzu gösterir. Ya da özlemek… Bir şeyin özlemini duymak da o şeyin yokluğuna alışamadığınız anlamına gelir.
Yani özlemek diye bir şey varsa, alışamamak diye de bir şey vardır. Demek istediğim, biz insanlar sadece alışmaya zorlanır, dayatılırız. Ve ben alışamadım, yapamadım. İşte olmuyor bir türlü.
Anneme bunu söylediğimde, "İlkokulda mısın sen, neye alışamadın?" dedi.
Anne, alışırım anne. Bir gün elbet ben de alışırım.