Sene 2050. Finlandada çalıştığım şirketten ayrılıp göl kenarındak balıkçı kulübemde yalnız yaşamaya başlamışım. Gecenin 3-ü şöminenin sesi ve dışardaki yağmur sesi bir-birine karışıp rahatlatıcı bir harmoni oluşturuyor. Yumşak ama çok da rahat olmayan tek kişilik yatağımda uzanmış hayatımı gözden geçiriyorum, her şeyin nasıl bu noktaya geldiğini düşünüyorum. Hayallerim beni 47 yıl önce doğduğum Bakü'ye götürüyor. Yıl 2020 üniversiteyi kazanmışım, 2021 yazı ilk senemi bitirmişim, bu 3 ayın hayatımda bırakıcağı büyük etkiden habersizce kendi hailmde takılıyorum. Bir gün otobüsde onunla göz-göze geldik, açık mavi gözleri beni sanki hipnoz etmişdi. "Neyse, zaten bir daha nerede karşılaşırız diyerek geçtim" ama o gözleri bi türlü aklımdan çıkmıyordu. Eve geldiğimde yıllardır üzerine düşünüp nasıl çalıştığını anlamadığım facebook algoritması beni bir kez daha şaşırtmayı başarmışdı. Önerilenler kısmında bi profil dikkatimi çekti... (Devamı yakında)