Şimdi normal koşullarda ben buraya girmeyecektim, kimin duvarına yazsam onu da bilemediğimden kendi duvarıma yazmak istedim gören buradan görsün diye. Olaylardan bir şekilde haberim oldu, bu durum en sevdiğim kişilere de alakasız bir şekilde sıçrayınca bir şeyler yazma dürtüme engel olamadım. Yoğunluğumdan dolayı eskisi kadar sık buraya giremiyorum, çok nadiren girebildiğimde en sevdiğim yazarlarında değil sadece kız kardeşlerimin kitaplarına girip çok özlediğimden dolayı iki satırda olsa okuyup çıkıyorum. O yüzden dediğim gibi bildiğim kadarıyla yazıyorum. Arkadaşlar yanlışa yanlış demek hayatın doğal akışında insanlığın temelinde olan bir iç güdüdür. Kimse size öldürün, küfür edin şöyle yapın böyle yapın demiyor. Yazarları kıyaslıyor olmanız birisini öldüren birinin suçuna karşı alakasız başka bir suçluyu o da tecavüz etti demenize benziyor ki bu da içinde vicdanın zerresi dahi bulunan herhangi bir insanın lügatında yer alabilecek bir argüman değil. Hayatta bazı şeyler olur bazı şeyler olmaz, siz yanlışı savunarak olmazlarla nefes alıyor, bunu da kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz ben anlamıyorum. Ben günlük hayatında dahi argo kullanmayan bir insanım, bilen bilir en sinirlendiğim kurgularda bile edilmiş bir küfürümü bulamazsınız. Ben de demiyorum dediğim gibi şöyle yapın böyle yapın diye ama doğru olmayan bir şey gördüğünüzde buna tepki vermeniz ve o yazarı okumamayı tercih etmeniz sanki dünyanın en anlamsız şeyiymiş gibi ve hayatınız o yazara bağlıymış gibi davranmanızı anlamak mümkün değil. Konunun başka yazarlarla herhangi bir alakası da yok her yanlış kişiseldir ona da aynı şekilde tepki gösterirsiniz, diğerine de. Olması gereken zaten budur çünkü.