@happythdg ben sizi dürüstlüğünüz, samimiyetinizle tanıdım ki çok seviyorum; bu yüzden düşündüklerinizi silme kısmı çok kırıcı geliyor :')
Yazılanlara gökten inme varsayım demeniz, olgunlaşma, öğrenme basamakları yaşanmadı olarak görmeniz bana 71(Atlas konusuna hak veriyorum.)+71 bölümü boşuna yazmışım gibi hissettirdi açıkçası. Motivasyon, itici bir güçtür ve sürekliliği korumak için de olsa yeni bir yolculuğa çıkmak için de olsa ilk adımı atmayı sağlar ki sonraki basamaklar da insana seçim yapabileceği yeni yollar açmaz mı... Rüzgarların attığı adımdan sonra Leventlerin durgunlaşmasını doğalarından uzaklaşmak olarak görmüyorum ben, iyisiyle-kendilerini fazla yermek gibi kötüsüyle kendi olgunlaşma dönemlerini yaşıyorlar niyetiyle yazmıştım ki onlar bu döneme yaşadıkları büyük pişmanlıkla girdiler. Peki diğer incittikleri insanlara karşı pişmanlık hissetmeyip neden Rüzgar'a hissettiler diye düşünürseniz de bu tamamen Atlas'la ruh eşi olmasından kaynaklanıyor; dışarıda ne olduğu umrunda olmayan kapalı aileler gibiler çünkü, aksi yönde içeriden birine olan fazlasıyla umurlarında olanlardan. Balın gibi, içeriye bir yeni canın daha eklenmesi büyük yıkım oldu sonrasında... Aksi olsaydı, sürü bana ne deyip kendilerine uzaktan bakmasaydı ve aynı tavırlarını korumaya devam etselerdi belki de ''Benim alfa oğlum her şeyi yapar, hakkıdır'' mantığıyla büyütülenlerden Efe, Ayberk'i kurtarmaz, tıpkı Rüzgar'da olduğu gibi hoş bir omega, o da zaten beni istiyordur kalıbında diğer tarafta olurdu örneğin; hepsi yaşadıkları iyileşmenin, öğrenme adımının sonucu. Polen 'öldürme' düşüncesine Meriç'ten önce de alışma sürecindeydi, Meriç onu desteklemiş oldu ki açıkçası mantığını hala oturtabilmiş değil, mesleğiyle hayatlar kurtardıkça ona da daha sıkı bağlanıyor.
Konuyu uzatma niyetinde değilim fakat okuyunca kayıtsız kalmak istemedim. İki kurgu boyunca esas odaklanmaya çalıştığım konuyu aktaramamış, öyle anlaşılmasın istediklerimi aktarmış olabilirim, gayet olabilir♥️