Cılız güneş vuruyordu yine toprak saçlarına,
Farkında değilsin.
Benim elimde rahiyasının iştiyaki bedenime nüfus etmiş kitabıma
Karalıyorum oysa seni.
Ucu körelmiş yüksek ihtimal kereste kökenli kurşun kalemim ile adını yazıyorum,
Bunu arzulayan sayfalara.
Dört saniyede bir kısık nefes alışın, göz göze geldiğimiz anlarda
Sana bakıyor olmamın farkındalığı ile
Kısıkça tebessüm etmen...
Bileğinde kesikler, göz altlarında senin dışında kimsenin umursamadığı morluklar, her rüzgar estiğinde dalıp gitmelerin.
Kısacası, sen.
Gölgesi, ruhum ile valse vurmuş, güzel hanımefendi.
Karaladığım her sayfaya, özür borcu bırakan, kırgınlığım...
*a'b-ı besteden bakışlarının yeniden beni bulması dileği ile.