Rhiayderr

İçim yanıyor taaaaa ciğerim
          	Ne güzeldi o mazim gençliğim
          	Düşünüyorum şimdi
          	Kahrolası budala karanlık gecelerim
          	
          	Bir yaz tatili dönüşüydü seninle karşılaşmamız
          	Perondaki otobüsün kornasıyla sıçrayıp çarpışmamız
          	Ankara terminalindeydi ilk bakışmamız
          	Tesadüf bu ya tamirhanede seninle tanışmamız
          	
          	İlk defa merhaba deyişim
          	Seninse ukalaca çekip gidişin
          	O dakika takmıştım sana
          	Biliyordum benimdin bu yaza
          	Tek samimi arkadaşım inadımla
          	
          	O gün sadece ismini öğrenebilmiştim
          	Ertesi gün mahallede görünce
          	Sanki heyecandan ölecektim
          	Daha sonra bir kaç kelime
          	Ve telefon numaranı söyleyişin
          	
          	Sonra bir pazar günü
          	Tek bir telefonla gelişin
          	Gizli buluşmalar sokak köşeleri
          	Durakta bekleyişlerin
          	Derken bir aşk başlamıştı
          	
          	Çok geçmedi bizim kafalar sardı
          	Şu koskoca derya artık bize dardı
          	Birde seninle sloganımız vardı
          	Hadi bir yanak versene
          	Bizi ikimizi anlatan tek cümleydi
          	Zaten bu şapşal aşk bize özeldi
          	
          	Ay ışığında gözlerimin içine bakışın
          	Hani ne kadarda güzeldi
          	Birde ansızın tamirhaneye gelişlerinde
          	Allahtan problem vardı pederin gözlerinde
          	Seni müşteri sanıyor
          	Ben ise kaçışıyordum duvar köşe
          	Yaramaz çocuk gibi seni görünce
          	
          	Bir o kadarda rüküştün be
          	Çingene armudu rengi kızıl saçların
          	Kan kırmızısı rujlu dudakların
          	Ördek yeşili takma lenslerin
          	Kızıl derili tarzı rengarenk tuhaf acayip giysilerin
          	Hani anımsıyorumda birde gözlüğün vardı senin
          	Hayatta takmayacağı tarzdaydı kimsenin
          	Tırnakların kırıktı manikürsüzdü mavi ojeli ellerin
          	
          	Ya yürüyüşüne ne demeliydi
          	Yaylanıyordun sallanıyordun civataları gevşemiş şhevrole gibi
          	İlk kavşakta polis seni şüpheli şahıs diye çevirebilirdi
          	Üstelik taşıdığın kimlik senin değil annenindi
          	Sana göre bunun önemi yoktu hiç fark etmezdi
          	
          	Doğum gününe ne demeliydi
          	Sana son paramla pasta yaptırmıştım
          	Üzerine isminide yazdırmıştım
          	Mumları parasızlıktan ödünç almıştım
          	Sözde doğum günü yapacaktık
          	Mumları söndür demiştim sana
          	Sen bir sürahi suyla mumları söndürmüş 
          	Gerzekçe yüzüme bakarak gülmüştün
          	Bu yaptıklarınla beni kahkahadan öldürmüştün

Rhiayderr

İçim yanıyor taaaaa ciğerim
          Ne güzeldi o mazim gençliğim
          Düşünüyorum şimdi
          Kahrolası budala karanlık gecelerim
          
          Bir yaz tatili dönüşüydü seninle karşılaşmamız
          Perondaki otobüsün kornasıyla sıçrayıp çarpışmamız
          Ankara terminalindeydi ilk bakışmamız
          Tesadüf bu ya tamirhanede seninle tanışmamız
          
          İlk defa merhaba deyişim
          Seninse ukalaca çekip gidişin
          O dakika takmıştım sana
          Biliyordum benimdin bu yaza
          Tek samimi arkadaşım inadımla
          
          O gün sadece ismini öğrenebilmiştim
          Ertesi gün mahallede görünce
          Sanki heyecandan ölecektim
          Daha sonra bir kaç kelime
          Ve telefon numaranı söyleyişin
          
          Sonra bir pazar günü
          Tek bir telefonla gelişin
          Gizli buluşmalar sokak köşeleri
          Durakta bekleyişlerin
          Derken bir aşk başlamıştı
          
          Çok geçmedi bizim kafalar sardı
          Şu koskoca derya artık bize dardı
          Birde seninle sloganımız vardı
          Hadi bir yanak versene
          Bizi ikimizi anlatan tek cümleydi
          Zaten bu şapşal aşk bize özeldi
          
          Ay ışığında gözlerimin içine bakışın
          Hani ne kadarda güzeldi
          Birde ansızın tamirhaneye gelişlerinde
          Allahtan problem vardı pederin gözlerinde
          Seni müşteri sanıyor
          Ben ise kaçışıyordum duvar köşe
          Yaramaz çocuk gibi seni görünce
          
          Bir o kadarda rüküştün be
          Çingene armudu rengi kızıl saçların
          Kan kırmızısı rujlu dudakların
          Ördek yeşili takma lenslerin
          Kızıl derili tarzı rengarenk tuhaf acayip giysilerin
          Hani anımsıyorumda birde gözlüğün vardı senin
          Hayatta takmayacağı tarzdaydı kimsenin
          Tırnakların kırıktı manikürsüzdü mavi ojeli ellerin
          
          Ya yürüyüşüne ne demeliydi
          Yaylanıyordun sallanıyordun civataları gevşemiş şhevrole gibi
          İlk kavşakta polis seni şüpheli şahıs diye çevirebilirdi
          Üstelik taşıdığın kimlik senin değil annenindi
          Sana göre bunun önemi yoktu hiç fark etmezdi
          
          Doğum gününe ne demeliydi
          Sana son paramla pasta yaptırmıştım
          Üzerine isminide yazdırmıştım
          Mumları parasızlıktan ödünç almıştım
          Sözde doğum günü yapacaktık
          Mumları söndür demiştim sana
          Sen bir sürahi suyla mumları söndürmüş 
          Gerzekçe yüzüme bakarak gülmüştün
          Bu yaptıklarınla beni kahkahadan öldürmüştün