LANET ; 6. BÖLÜM: MAVİ GÜL / KESİT
Namlının ucunda ki, Çınara baktığımda orada bir yerlerde duran Küçük Zeynep’i gördüm. İntikam uğruna harcanan o küçük kızı… Annesinin hor gördüğü, ezdiği, hırpaladığı, o küçük kız, sanki şuan karşımda dikiliyormuş gibi hissediyordum.
Tam olarak, Çınarın olduğu yerdeydi. Kafasını iki yana sallıyordu. ‘’ Yapmamı söylüyordu.‘’ Elini tam kalbinin üzerine koyup, ‘’Merhametin yok mu?, Böyle bir işe küçücük çocuğu nasıl alet edersin?...’’, diyor, isyan ediyordu. Kendini gösteriyor ve son çaba beni bu işten vazgeçirmeye çalışıyordu. ‘’ Kalbin yok mu?’’, ‘’Yok mu ettiler? Ama hani sen; Seni yok etmek istediklerinde bile ayakta sapa sağlam dikilecektin, yaşayacaktın? Bak kalbini siyaha boyamışlar, sen tekrar kırmızı olsun diye, arayıp bulman gereken kırmızı rengini bulmaya çalışmıyorsun. Neden? Gözünü de mi boyadılar yoksa?’’
Sahi ne yaptılar benim kalbime Küçük Zeynep? Yok mu ettiler?
‘’Aral!’’ Tek noktaya sabitlenmiş olan bakışlarımı, Çınar’ın olduğu yerden ayırdım. Mete’ye doğru çevirdim. Gözlerimiz kesiştiğinde elimdeki silahı da indirmiştim.
‘’Ne oldu?’’ dedim sinirli bir ses tonuyla. Ses tonum onu şaşırtmış olacak ki, ellerini havaya kaldırdı.
‘’Benlik bir şeyler yok.’’ Dedi ve gözleri ile silahı tutuğum elimi gösterdi. ‘’Senlik bir şeyler var.’’
Elime baktım. Titriyordu. Tek silah tutuğum elim değil, diğer elimde titriyordu. Kollarım, bacaklarım, dizlerim, kısacası tüm bedenim titriyordu ve ben bunları şuan fark ediyordum… Derin bir nefes aldım. Aldığım nefes içimi yaktı, ciğerlerimi parçaladı. Merhametim, yine savunmasız küçük bir çocuğun karşısında devreye girmişti...
...
Merhabalar, bu gün size kesiti atmak istedim ve size yeni bir haberim de var telefonum geldi tahmin ettiğim süreden daha kısa zamanda. En kısa zamanda bölümü yazıp atacağım en geç haftaya kadar. ondan sonra lanete yazmaya devam edeceğim belkide bir kaç gün sonra GON için yeni bir kesit daha atarım. :) Sevgilerimle, görüşürüz....
GÖKYÜZÜ İLE KALIN...