İşte o gün Veronica ilk defa Hanako'nun bedeninden dışarı çıktığı gündü.Gökyüzünün maviliği ona kafayı yediriyordu.Sanki boğuluyormuş gibi.Güneşi tekrar hissetmek güzel bir histi.Mutluydu ve sonunda yaşıyor gibi hissediyordu.Arkasını dönüp kan ağlayan Hanako'ya baktı.Üstüne çok mu gitmişti?Çok fazla mı "Geber Hanako-san~" demişti?Kızı neredeydi peki?O zaman fark etti onu boğan şey gökyüzü değildi.Kaygılarıydı.Amacı Hanako'ya zarar vermek değildi.Hanako'nun kendine zarar vermesiydi.Ya kızının başına kötü bir olay geldiyse?O bedende mi mahsur kaldı?Yıldız nefesi ne kadar zarar vermişti kızın bedenine.Şimdiyse Hanako bir hiçti.Veronica isterse dünyayı yönetebildi.Ama istemedi.İsteyemedi.Yere yığılmış kıza baktı.Taşı kırmızıya boyayan kana baktı.Ölüyor muydu ki?Ölmemeliydi.Sırf güneşi hissetmek için bir başkasının hayatını tehlikeye atmıştı.Ne kadar bencilce bir davranış.Bu yüzden kendinden nefret ediyordu Veronica.Zorla sevmediği bir adamla evlendirilmişti.Kızı ve kendisi oğlunun planı uğruna ölmüştü.Oğluysa şimdi kendi dünyasının efendisiydi.İblislerin efendisiydi.Peki ya eşi neredeydi?Düşüncelerle kendini boğuyordu.Güneş ise ona güven vermeye çalışıyordu.Bunu fark etti Veronica.Kızı Lazary veya oğlu Muzan yoktu.Yanlızlık içinde Hanako'nun bedenine ihtiyaç duymuştu.Artık taşı kırmızıya boyayan kan ayaklarına geliyordu.Defalarca bağırarak özür diledi.Saatlerce ağladı.Kızı Lazary bir ölünün bedeninde mahsur kalmıştı.Oğluysa onu hatırlamazdı bile.Eşi kimdi ki zaten?S*x düşkünü içkicinin tekiydi.Hep 'Yugi' soyunu kıskanmıştı ama şimdi anlıyordu.Yugı olmak gurur duyulacak bir şey değildi.Baksana Hanako'da bir Yugi'ydi ama ölü bedeniyle yerde yatıyordu.Kimsr ölümün kendisi kadar güçlü değildi.Kafayı sıyırmış bir delinin teki miydi?Hayır,değildi.O zaman neden bunu yapmıştı.Sorunun cevabı hiç bir zaman bulunmayacaktı.Kendimi boşlamak devam ediyordu.Ondan istenileni yapıyordu.Yeni anlıyordu köle olduğunu.Evet yeni
!Lütfen devam etmek için klavyenizdeki 'A' tuşuna basınız.!