Birkaç saat önce SOLUCAN serisinin tamamını bitirdim. Kalbimi çıkarıp kitabın içine bıraktım resmen. Gözyaşlarımın izleri kitapta kaldı hep. 15 yaşında başladığım bu serüveni 21 yaşında bitirdim. Bu kitap da birkaç kitap gibi benim en güzel anılarımdan biri olarak kalacak. Kıvanç Vuran, Nehir Aksoy, Ushan Yazgı ve diğer bütün karakterler... Siz benim en güzel yaşlarımda hayatıma girdiniz beni güldürdünüz, ağlattınız. Kitabı okurken hem anılarıma hem sahnelere hem de lise yıllarıma ağladım. Mutluluktan da ağladım özlemden de ağladım hüzünden de. 2016’dan beri 2 kitap haricinde diğer ikisini okumamıştım çünkü cesaret edemedim. Biliyordum ki bi anımın daha son sayfasına geleceğim. Korktuğum için hep kaçtım ama daha fazla kaçmak istemedim ve son sayfasına da gelerek bi hikayenin daha sonuna geldim ve realitede bitti ama hiçbir zaman zihnimin içinde bitmeyecek. Bundan 10 sene sonra da açıp okuduğumda eminim aynı duyguları hissedeceğim. Çünkü siz benim ilklerimsiniz. Artık her Pinhani dinlediğimde yüzümde buruk bi tebessüm oluşacak. Son kitabın ismi gibi hayatıma gerçekten de derin bir İZ bıraktın SOLUCAN.