Her türlü ölümü yaşadım. Evet, yaşadım. Dünyadaki tüm yangınlarda vardım. Tüm patlayıcıları üzerime bağlayıp sokaklarda gezdirdim. Her ölen insanla cennete girdim. Defalarca kovuldum. Hep yüzü asıktı Tanrının. Merhametine şahit olmadım, ama nefretini saçlarımda soluduğunu çok hissettim. Sırf kendimi avutmak için her defasında biraz daha sinirlendirdim. Hiç gülümsemedi. Cehenneme gitmeden önce çok prova yaptım. Dedim ya, her türlüsünü yaşadım. Ve sonra anladım ki, Cehennem beni yakmak için beklemiyor. Eğer öyle olmasaydı, yanmaktan korkardım. Ki bekliyorsa bile üzerimdeki inanç soğukluğu onu içine girdiğim anda yok edebilir. Çünkü, ateş doğurgandır. Evet, cehennem benim annem. Ben onun evi terk eden üvey evladıyım. Her neyse. Cennetten her kovulduğumda sürekli aynı notu bıraktım. Görmezden gelemesin diye haykırdım tüm duvarlarına;
''Sen Cehennem'i ne kadar yakarsan, ben o kadar üşürüm!''
Şimdilik bu kadar.