Çocukken hepimiz renkli hayaller kurarız, büyüyünce de o hayallerin bize bıraktığı siyah izlerle yaşarız. Hayalperest bir çocuktum ben, şimdiyse o hayallerimden geriye kalan siyahım. Cesur kelimelerimin arkasında saklanan bir çocuk var, onu bir tek ben görebiliyorum. Bazen sessiz çığlıklarla öyle bir ağlıyor ki onu saklamak için etrafa arkası boş kahkalarımdan salıyorum. Kimse bilmez benim kim olduğumu. Bir çoğunuzun hayatını izleyen bir gölgeyim ben. Hep gördüğünüz ama hiç umursamadığınız o sessiz gölge. Silik silik karanlıklarım var benim. İçine düştüğünüzde sizi yutabilecek kadar derin düşünce çukurlarına sahibim. Bir çoğunuz hakkında yorum yapabilecek kadar izledim insanları. Siz benim sadece adımı bilirken ben ruhunuzun en ücra köşelerinden haberdardım. Ezik, çocuksu, psikopat, sadist, egoist... Bunlar gibi bir çok yorum duydum kişiliğim hakkında. Görmedikleri, hiç merak etmedikleri kişiliğime o kadar laf söylediler ki. Bütün ruhumu görmek isteselerdi yorum yapmak yerine sessizce beni dinlerlerdi. Hepsi önyargının kölesi olmuş beşerler, bende onların arasında hala sönmeyip parlamaya çalışan bir yıldızım. Karanlığı gerçekten tanıyorum bu yüzden ondan delicesine korkuyorum. Aydınlığı tattım ve ne kadar nankör olduğunu damağımda hissettim. Ben ne filmlerde izleyebileceğin bir karakterim ne de görebileceğin somut bir beden. Hayır! Ben bunlardan fazlasıyım. Düşüncelerinin en derinliklerine saklanan küçük çocuğum ben, kaçmaya çalıştığın ruhundaki acı dolu fısıltıyım. Somut bir şekilde göremezsin beni, cümlelerimle tanıyamazsın. Ben insanların en vahşi aynı zamanda en masum taraflarıyım. Kaçıp uzaklaştığın öz benliğinim. Şimdi televizyonu kapat, onun düşüncelerini uyuşturmasına izin verme. Telefonunu bir kenara bırak, o patron değil. Odanın en köşesine otur ve kendini sorgula. Kimsin sen? En derinlerinde hangi acı gizli? Sen gerçekten sen misin? Zihninde saklanan gerçekliğini ara. Orada bulduğun ruhuna sıkı sıkıya sarıl çünkü ne olursa olsun bir tek o senin arkanda...
  • JoinedJanuary 3, 2016